İÇİNDEKİLER
Kalp kapak hastaları birçok nedene bağlı olarak ortaya çıkabilen, ilerleyici ve tedavi edilemediği takdirde hayati tehdit eden bir grup hastalıktan oluşur. En sık karşılaşılan sebepler ele alındığında; gelişmekte olan toplumlarda sık görülen ve özellikle çocukluk çağında geçirilen romatizmal kalp kapak hastalıkları, kalp yetmezliği sonucu gelişen ve kalbin büyümesinden kaynaklanan kapak yetersizlikleri, kalp kapaklarının mikrobiyal hastalıkları ve doğumsal kapak hastalıkları sayılabilir.
Bu kapak hastalıkları hastayı ömür boyu sürecek bir kronik rahatsızlık sürecine sokmakta ve nihayetinde kalp-akciğer sisteminin artmış basınç volüm yükü ile ilişkili olarak kapaklar işlevini yapamaz hale geldiğinde operatif müdahaleler ile tedavi kaçınılmaz hale gelmektedir.
KALP KAPAK HASTALARINDA EN SIK KARŞILAŞILAN BELİRTİLER NELERDİR?
Kalp hastalıkları çoğu zaman sinsi bir seyir gösterir ve uzun süre belirti vermeksizin ilerlemeye devam edebilir. Periyodik kalp kontrolü yaptırmayan hastalar hastalığı nefes darlığı, çabuk yorulma, çarpıntı, göğüste sıkışma ve bayılma gibi ileri evre hastalık belirtiler görüldüğünde fark edebilir. Bu aşamada yapılan ekokardiyografik değerlendirmede genellikle kalp boyutlarının büyüdüğü ve kapak fonksiyonlarının bozulduğu görülür.
KALP HASTALIKLARI AMELİYATSIZ NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Kalp kapak hastalıklarının tedavisi teknoloji ve tıp dünyasındaki gelişmelere paralel olarak geşime göstermektedir. Eskiden sadece cerrahi müdahalelerle tedavi edilebilen kapak hastalıkları günümüzde artık ameliyatsız bir şekilde, robotik teknikler kullanılarak, çoğunlukla kasık damarından girilmek suretiyle küçük bir delik vasıtasıyla gerçekleştirilebilmektedir. Böylece hasta hem operasyona bağlı risklerden korunabilmekte hem de cerrahinin getirmiş olduğu uzun hastane yatışlarının aksine operasyonun ertesi günü yürüyerek hastaneden ayrılıp günlük yaşamına dönebilmektedir.
Özellikle operasyona bağlı hayati tehlike riski yüksek olan ve cerrahi müdahale şansını kaybetmiş çoklu organ yetmezliği hastaları ameliyatsız kapak müdahalelerinden dramatik fayda görmekte ve hatta karaciğer ve böbrek yetmezliği gibi organ yetmezliği tablolarında tam düzelme sağlanabilmektedir. Tıbbi teknolojinin ve gelişmelerin bize sunduğu bu yapılması oldukça zor ve tecrübe isteyen ancak hasta açısından büyük güven ve konfor sağlayan tekniklerin başında Mitral kapak onarımı sağlayan MitraClip tedavisi, Aort kapak değişimine olanak tanıyan TAVİ tedavisi ve Triküspid kapak onarımına olanak tanıyan TriClip tedavisi gelmektedir.
MİTRACLİP TEDAVİSİ NASIL UYGULANIR?
Robotik bir teknik olarak tanımlayabileceğimiz MitraClip işlemi kalbe uzak bir noktadan müdahalenin yapılmasına olanak sağlamaktadır. İşlem mitral kapak kaçağı bulunan hastanın gerekli hazırlıklarının yapılmasını takiben anjiografi ünitesinde yapılabilmektedir. Hastaya TEE denilen endoskopik kalp ultrasonu yapılması ile müdahaleye başlanır ve bu ultrason desteği altında devam edilir. Sağ kasık toplar damarından yaklaşık 1 cm çapında bir kılıf yerleştirilmesini takiben kalbin sağ üst odacığından sol üst odacğına bir iğne yardımıyla girilir.
Bu delik vasıtasıyla mitral kapağa yerleştirilecek olan klipsin taşıyıcı bir sistemle kapağa yaklaştırılması ve uygun pozisyon verilmesi amaçlanır. Uygun pozisyon verildiğine kanaat edildiğinde kapağın iki yaprakçığı bu klips ile birbirine tutturulur. Adeta bir mandalın iki kapağı birleştirmesi şeklinde tabir edilebilecek bu işlem yüksek cerrahi risk öngörülen mitral kapak yetmezlikli hastalarda dramatik düzelmeler sağlamakta hatta işlem öncesi tamamen yatağa bağımlı yaşayan bazı hastaların günlük yaşama dönmesinde çok kıymetli bir rol üstlenmektedir.
TRİCLİP TEDAVİSİ
Adından da anlaşılabileceği gibi TriClip tedavisi mitral kapak yerine triküspid kapak dediğimiz kapağa MitraClip tedavisine benzer şekilde klips yerleştirilmesi (mandallanması) prensibine dayanan bir tedavi yönetemidir. MitraClip tedavisinde olduğu gibi benzer hazırlıklar yapıldıktan sonra üç yaprakçığı bulunan triküspid kapağın uygun yaprakçıklarının klips ile birleştirilmesi ve kapak kaçağının azaltılması temel tedavi hedefidir. Bu yöntemde de hasta kısa sürede iyileşiğ günlük yaşamına çok daha enerjik ve sağlıklı bir biçimde dönebilmektedir.
AORT KAPAK YENİLEME (TAVİ) İŞLEMİ
Aort kapak hastalıkları özellikle yaşın ilerlemesi ile kapağın kireçlenmesi sonucu karşımıza çıkabilen ve tedavi edilmediği takdirde kısa sürede ölümle dahi sonuçlanabilecek ciddi bir sağlık sorunudur. İleri yaş hastalarda görülen aort kapak hastalıklarına akciğer, böbrek ve karaciğer gibi hayati organların yetmezlikleri de eşlik edebilmektedir. Eşlik eden bu hastalıklar cerrahi müdahaleleri oldukça riskli kılabilmektedir.
TAVİ tedavi yöntemi çoğunlukla kasık atar damarı vasıtasıyla aort kapak pozisyonuna, uzatan kapaklı bir stent halinde tasarlanmış özel aparatların basınçla şişebilen bir balon ile yerleştirilmesi temeline dayanır. Yaklaşık 1 saat gibi kısa bir sürede gerçekleşebilen bu kapak yerleştirme işlemi sonrası hasta kısa sürede ayağa kalkabilmekte ve günlük yaşamına devam edebilmektedir.
GELİŞEN TIP TEKNOLOJİLERİ BİZE NE AVANTAJ SAĞLIYOR?
Kalp ameliyatlarının zorlukları ve riskleri hemen herkesçe çok iyi bilinmekte ve hatta birçok hasta bu riskler ve zorluklardan dolayı kapak hastalıklarının tedavisini geciktirmekte ve sağlıklarını kaybedebilmektedir. Tıp teknolojisindeki gelişmeler ve giderek artan ameliyatsız müdahale olanakları hem hastalara büyük kolaylık getirmekte hem de hekimlere çok ciddi kapak müdahalelerini çok düşük risklerle yapabilme olanağı sunmaktadır.
Ayrıca ameliyat sonrası yakın takip
gerektiren, aksatılması veya unutulması halinde ölüme dahi sebep
olabilen kan sulandırıcı varfarin ilacının kullanımı ameliyatla değişim
yapılmış mekanik kalp kapakları için zorunludur. Oysa ameliyatsız kapak
müdahalelerinden sonra bu ilacın kullanım zorunluluğu yoktur. Sadece bu
durum bile birçok ölümü önlemekte ve hastaların uzun yıllar sorunsuz
yaşamasına olanak sağlamaktadır.