İÇİNDEKİLER
Bilindiği gibi deri kabaca 25 tabakadan oluşur. Yüzeysel tabaka epidermis, bunun altında ise Dermis tabakası yer almakta.
Deri rengi, epidermis tabakasında bulunan melanosit denen hücre grubu tarafından üretilen melanin pigmenti içeren melanozom yani pigment keseciklerin, epidermis'in yüzeyinde bulunan bir diğer hücre grubu olan keratinositler tarafından karşılanıp hapsedilmesi sonucu ortaya çıkar. Koyu tenli bireylerde melanositler daha fazla melanin üretirler ve melanozomlar daha büyüktür, açık tenli bireylere göre daha çok melanize olmuşlardır.
Deri rengini belirleyen büyük oranda keratinositler ve melanositlerdeki melanin pigmentinin tip ve miktarı olmakla birlikte, derinin epidermis tabakasının kalınlığı, damar yapısı, karotenoid gibi eksojen pigmentlerin varlığıda etkilidir. Hiperpigmentasyon, deri renginde koyulaşmayı ifade eden genel bir terimdir. Lokalize ya da yaygın olabilir. Genellikle melanositlerin sayı ve fonksiyonlarındaki artışın bir sonucudur.
Çoğu kez benign bir durum olmasına rağmen bazen altta yatan önemli bir hastalığın göstergeside olabilir. Hiperpigmentasyon özellikle insanlar arası sosyal etkileşim ve iletişimde önemli rol oynayan ''yüz'' de yerleştiğinde kozmetik ve psikososyal sorun oluşturarak yaşam kalitesini kötü yönde etkiler. Güneş ışınları, kozmetikler ve hormonlar etyolojide sık suçalanan etkenlerdir.
Güneşin ultraviyole (UV) radyasyonu deriyi hasara uğratan çevresel faktörler içinde en önemlisidir. Deri, UV ışını ile karşılaşınca melanogenez veya çillenme meydana gelir. Bu durum derinin UV hasarına karşı bir korunma mekanizmasıdır. Böylece artmış melanin daha çok UV hasarına karşı koruyucu görev üstlenir. En sık pigamentasyon'a neden olan hastalık arasında melazma efelit (çil), lentigo (yaşlılık lekesi) ve ilaçlara bağlı hiperpigmantasyon sayılabilir.
MELAZMA NEDİR?
En sık karşılaşılan yüz perpigmantasyon nedenidir. Güneş gören bölgelerde ortaya çıkar. Çoğunlukla yüz, nadiren de boyun ve ön kolları etkileyen yaygın edinsel bir hiperpigmantasyon hastalığıdır. Kadınlarda daha sıktır. %10 oranda erkeklerde de bildirilmiştir. Irk ayrımını gözetmez ancak ispanyollar ve asyalılarda biraz daha sıktır.
Etyolojide en önemli iki faktör güneşe maruziyet ve genetik yatkınlıktır. Ayrıca gebelik, hormon tedavileri (özellikle oral kontraseptifler) kozmetikler, fototoksit ilaçlar, troid fonksiyon bozukluğu, stres faktörleri, antikonvülzan ilaçlar da sorumlu tutulmuştur. Alın, yanaklar, çene ve dudak üst kısmında lokalize, simetrik, düzensiz ama keskin sınırlı, açık ya da koyu kahverengi maküllerle kararterizedir.
Melazma tedavisinde daha önce gebeliklerde melazma gelişen kadınların gün boyu yüksek faktörlü (50 üzeri) kimyasal filtre içermeyen mineral filtreli güneş koruyucu krem ve losyonlarla güneşten korunma, gebelik sonrası hormon preparatları kullanmamaları, duyarlandırıcı yani güneş ışınlarına hassasiyeti artırıcı kozmetiklerden kaçınmaları önerilir.
Gebelik dışı normal bireylerde melazma tedavisinde topikal fenolik bileşikler denen renk açıcı kremler (hidrokinon vs.) deride hafif soyucu etki yaratan alfa hidroksi asit veya Beta hidroksi asit türevi topikal preparatlar (tretinoin, azelaik asit, koj,k asit vs.) topikal vitamin-E ve vitamin-C kullanılabilir. Daha dirençli olgularla kimyasal peeling ve lazer fototermoliz uygulanabilir.
EFELİD (ÇİL)
Genellikle açık tenli ve kızıl saçlı bireylerde yüz, boyun, göğüs ve kol gibi güneş gören alanlarda çıkar. 1-2 mm'lik tek düze tek düze renkte keskin sınırlı, kahverengi maküler lezyonlardır. Çocuklukta başlar, kış aylarında geriler. Efelid (Çil) genelde tedavi gerektirmez ancak kozmetik sorun olarak algılanırsa yüksek faktürlü (50 üzeri) güneş koruyucu krem ve losyonlar topikal hidrokinon, azaleik asit glikolik asit glikolik asit topikal olarak uygulanabilir.
LENTİGO
Efelidlerden daha büyük 1-5 mm boyutlarda, genelde 1 cm den daha büyük olmayan ancak bazen 1-2 cm boyutlara ulaşa sınırları düzensiz, keskin sınırlı, kahverengi veya siyah maküllerdir. Solar Lentigo ve Lentigo Simplex olarak 2 tipi mevcuttur. Lentigo'ların tedavisinde yine yüksek faktörlü güneş koruyucu krem ve losyonlar, topikal tretinoin meguinol kombinasyonu, topikal hidrokinon, adapalen preparatları uygulanabilir. Dirençli olgularda kimyasal peeling ve lazer fototermoliz denenebilir. Ancak nüks sıktır.
Yüz, eller,kollar, göğüs, sırt ve omuzlar sık yerleştiği vücut alanlarıdır. Bazı sistemik hastalıklarla birlikteliği söz konusu olabilir. İlaçlara bağlı Hiperpigmantasyon hem topikal hemde sistemik ilaçların kullanımı deride hiperpigmantosyana neden olabilir.
Topikal ilaçlara bağlı hiperpigmantasyona en iyi örnek Parfüm-Dermatit'e (Berloque Dermatit) bağlı cilt lekeleridir. Parfüm, kolonya ve kozmetiklerde bulunan fototoksik bir madde olan bergamot yağının deriye teması sonucu güneşe maruz bölgelerde, yüz, boyun, kollar ve bacaklarda hiperpigmantayona neden olur. Etyolojisinde fototoksik maddelerin güneş ışınıyla fotokimyasal reaksiyonu sonucu ortaya çıktığı düşünülmektedir.
Yine benzer bir örnekte bazı sebze ve meyvelerin (limon, incir yaprağı, kereviz, dere otu, yaban havucu, havuç suyu) deriye teması sonucu güneş ve maruziyetle oluşan lekelerdir. Burada güneş ışınıyla reaksiyona giren Fito fototoksik denen bir maddedir. Yine vazelin gibi Lubrikan yağların deriye temasıyla benzer mekanizma sonucu güneş gören alanlarda oluşan lekelerdir.
Sistemik ilaçlara bağlı hiperpigman-tasyon vakaların %10-20 sini oluşturur. Etki mekanizması olarak ilaca bağlı dermal damarlardaki hasarı takiben gelişen ilaç-melanin kompleksin deride depolanması, hemosiderin birikimi, ilaç veya metabolitinin depolanması şeklinde açıklanmıştır.
Birçok ilaç deride hiperpigmantosyana neden olabilir. Bunlara, tetrasiklinler, klorokin ve hidrosiklorokin imipramin ve desimipranin, Zidovidin, oral antidiya-betikler örnektir. İlaçlara bağlı hiperpigmentasyonların tedavisinde sorumlu olan ilaç kesilmeli topikal hidrokinon gibi pigment açıcı ajanlar önerilmelidir. Dirençli vakalarda Q-switched lazerler kullanılabilir.