İÇİNDEKİLER
- CİNSEL YOLLA BULAŞAN HASTALIKLAR
- CİNSEL YOLLA BULAŞAN ENFEKSİYONLARIN KOMPLİKASYONLARI
- CİNSEL YOLLA BULAŞAN ENFEKSİYONLARIN KOMPLİKASYONLARI
- CİNSEL YOLLA BULAŞAN ENFEKSİYONLARIN ÖNLENMESİ VE KONTROL EDİLMESİ
- GONOKOKSİK ÜRETRİT (BEL SOĞUKLUĞU)
- BEL SOĞUKLUĞU SEMPTOM VE BULGULAR
- BEL SOĞUKLUĞU KOMPLİKASYONLARI
- BEL SOĞUKLUĞU TEDAVİ VE KORUNMA
- NONGONOKOKSİK ÜRETRİT (NGU)
- NONGONOKOKSİK ÜRETRİT BELİRTİLERİ
- NONGONOKOKSİK ÜRETRİT TEDAVİ VE KORUNMA YOLLARI
- SİFİLİZ (FRENGİ)
- TRİKOMONAS
- CONDYLOMA ACCUMİNATA (GENİTAL SİĞİLLER)
CİNSEL YOLLA BULAŞAN HASTALIKLAR
Başlıca bulaşma yolunun koruyucu bariyer olmadan penisin ağız, vajina yada anüse penetrasyonu ile gerçekleşen bir grup bulaşıcı hastalıklardır.
Bu enfeksiyonlar arasında en yaygın olarak bilinenleri gonore, sifiliz, klamidya ve HIV olmasına karşın cinsel yolla bulaşma özelliği olan ve bu gruba giren enfeksiyon/hastalık durumlarına neden olabilen 30’dan fazla mikroorganizma belirlenmiştir.
Bu mikroorganizmalar virüs, bakteri, protozoon gibi çeşitli olup, neden oldukları hastalıklar genital, oral, anal, faringeal, oftalmik ya da sistemik belirtilere yol açabilmektedir.
Bu hastalıklardan bazıları örneğin klamidya, gonore, İnsan Papiloma Virus (HPV), Hepatit B ve Genital herpes sıklıkla belirtisiz, asemptomatik enfeksiyonlara yol açarlar. Saptanmaları bu nedenle oldukça zordur.
Bu tip hastalıklar genellikle kadınlar da belirti vermezler ve kadınlar genellikle bu infeksiyon hastalıkları için taşıyıcıdırlar. Örneğin Klamidya enfeksiyonlu erkeklerin %30’u, kadınların %80-90’u belirtisizdir.
Gonore enfeksiyonlu erkeklerin %10’u, kadınların %50-70’si belirtisizdir. HPV enfeksiyonu kadın ve erkeklerde klinik olarak tanınmayabilir.
Bu enfeksiyonlar ancak laboratuar testleri kullanılarak tanınabilir. Belirti vermeden hastalılık sinsice ilerleyebilir ve ciddi komplikasyonlara yol açabilirler.
Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların başlıca geçiş yolu korunmasız cinsel organ penetrasyonunun (vajinal, anal, oral) olduğu cinsel ilişkidir.
Diğer geçiş yolları ise: anneden bebeğe geçiş gebelikte (HIV enfeksiyonu ve sifiliz), doğumda (gonore, klamidya, genital herpes), doğumdan sonra (HIV enfeksiyonu), kan ya da kan ürünleri ile temas ve transfüzyonlardır (sifiliz, HIV enfeksiyonu, Hepatit B).
Birden çok cinsel eşle, korunmadan cinsel ilişkiye girilmesi, toplumda cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların yayılmasında önemli bir rol oynar. En önemli koruyucu önlem tek eşliliktir.
Tek eşliliğe devam edilemiyorsa güvenli cinsel ilişki çok önemlidir. En basit yöntem olarak kondom kullanmak, cinsel ilişkiyi hastalık riskine karşı güvenli kılar.
CİNSEL YOLLA BULAŞAN ENFEKSİYONLARIN KOMPLİKASYONLARI
Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar her iki cinsiyette de fertiliteyi olumsuz etkilemektedir. Kadınlarda CYBE etken ve patojenlerinin alt genital organlardan üst genitallere yayılması sonucu pelvik enfeksiyon (uterus, fallop tüpleri ve over enfeksiyonları, pelvis yapışıklıkları), kronik pelvik ağrı ve infertilite gelişebilir.
Pelvik enfeksiyona neden olan enfeksiyon etkenlerinin başlıcaları C. trachomatis ve N. gonorrhoeae'dır. Tedavi edilmemiş bir servikal gonore, kadınlarda %8-20 oranında pelvik enfeksiyona yol açmaktadır.
Klamidya enfeksiyonu olan bir kadında çoğu zaman ilk belirti pelvik enfeksiyon hastalığına bağlı ağrıdır ve bu aşamada fallop tüplerinde oluşabilecek herhangi bir hasar, geri dönüşsüzdür.
Pelvik enfeksiyonun sonuçlarından bir diğeri de infertilitedir. Tedavi edilmemiş pelvik enfeksiyonu olan kadınların yarısından çoğunun (%55-85) infertil olduğu gösterilmiştir.
CYBE ektopik gebelik (dış gebelik) riskini de artırmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan bir araştırmada genital klamidya enfeksiyonu olan kadınlarda ektopik gebelik riskinin iki kat arttığı gösterilmiştir.
CYBE gebelik ve doğum sürecinde annenin yanı sıra fetusu da etkilemektedir. Araştırmalarda sifilizli gebelerin üçte ikisinden fazlasında amniotik sıvıya etkenin geçişiyle fetusun enfekte olduğu ve enfekte gebeliklerin %40’ının düşük, ölü doğum ya da perinatal ölümle sonuçlandığı gösterilmiştir.
Gonore ve klamidya servisiti olan gebeler doğum sırasında fetuslarını enfekte ederler ve yenidoğanda neonatal konjuktivit ve klamidya pnömonisi oluşur. CYBE erkeklerde de enfeksiyon ya da infertilite ile sonuçlanabilir.
Gonore ve klamidya enfeksiyonları üretradan epididime yayılarak, üretrit ve epididimite neden olur. Uygun tedavi verilmezse üretral darlık ve infertilite ile karşılaşmak kaçınılmazdır.
CİNSEL YOLLA BULAŞAN ENFEKSİYONLARIN KOMPLİKASYONLARI
- Kadınlarda kronik pelvik ağrı ve infertilite
- Yenidoğanlarda körlüğe kadar gidebilen göz enfeksiyonları ve pnömoni
- Prematürite, düşük doğum ağırlığı, ölü doğumlar
- Kadınlarda sepsis, ektopik gebelik ve servikal kansere bağlı ölümler
- Erkeklerde üretral darlık ve infertilite
- Psiko-sosyal sonuçlar
CİNSEL YOLLA BULAŞAN ENFEKSİYONLARIN ÖNLENMESİ VE KONTROL EDİLMESİ
Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonu olan hastaların etkin tedavisi, yalnızca bulaşıcılığı azaltma ve iyileştirme amaçlı antibiyotik tedavisinden ibaret değildir.
Zaten bu hastalıkların bazılarında hala etkin bir tedavi maalesef yoktur. Bunlara ek olarak, gelecekte riskli davranışların azaltılması, cinsel eşlerin uygun biçimde tedavisini de amaçlamaktadır. Bu amaca ulaşmak için:
- Erken, doğru tanı ve etkili tedavi
- Hastanın ve eş/eşlerinin eğitimi
- Kondom önerme, kullanımını öğretme ve verme
- Cinsel eşlerin belirlenmesi ve tedavileri
- Özel önem gerektiren grupları hedefleme (gebeler, gençler, seks işçileri vs.. ) adımları mutlaka yerine getirilmelidir.
En sık rastlanan cinsel yolla bulaşan hastalıkları kısaca özeltlersek;
GONOKOKSİK ÜRETRİT (BEL SOĞUKLUĞU)
Gonokoksik üretritin etkeni, bir diplokok olan Neisseria gonorrhoeae'dir. Bu mikroorganizmanın kuluçka süresi genellikle 4-12 gün arasında değişmesine karşın, belirtilerin ortaya çıkması için gereken süre 24 saat gibi kısa veya 2 ay kadar uzun olabilir.
Gonokoksik üretritlerin en sık görülme nedeni cinsel ilişkidir. Bir erkek için, enfekte partner ile tek bir ilişki sonucu bulaşma riski yaklaşık %17-20, buna karşın enfekte erkekten dişiye bulaşma olasılığı %80'dir. Taşıyıcı veya hasta partner ile cinsel ilişki sayısı arttıkça risk de artar.
BEL SOĞUKLUĞU SEMPTOM VE BULGULAR
- Üretral akıntı (Akıntı genelde iltihaplı, sarı yeşil bazan kahverengi görünümde ve çok boldur.
- İdrar yaparken yanma.
BEL SOĞUKLUĞU KOMPLİKASYONLARI
- Periüretral apse, Periüretritis.
- Üretral darlık.
- Prostatit, prostat apsesi, epididimit, proktit, ve artrit görülebilir.
BEL SOĞUKLUĞU TEDAVİ VE KORUNMA
Gonore, düzenli olarak kondom (prezervatif) ve ilişkisi sonrası antibiyotik kullanımı, vajen içi antiseptik veya antibiyotik uygulaması ile önlenebilir. Tedavi sonrasında hastaların takibi önemlidir. Tedavinin 3.-7. gününde hala üretrit sürüyorsa direnç gelişimi, postgonokoksik üretrit veya reenfeksiyon düşünülmelidir.
NONGONOKOKSİK ÜRETRİT (NGU)
Üretrit varlığında kültür veya gram boyama ile N. gonorrhoeae gösterilemediğinde, nongonokoksik üretrit tanısı konulur. En önemli ve tehlikeli ajan Chlamydia trachomatis'tir.
Klamidyal enfeksiyonların %50 sinde herhangi bir bulgu yoktur ancak taşıyıcıdırlar. Hastaların %20-50 sinde Ureaplasma urealyticum NGU etkenidir. En sık, 20-24 yaşlarında görülür. Akut üretritlerin %50-75 i nongonokokaldır. İnkubasyon periyodu 7-35 gündür.
NONGONOKOKSİK ÜRETRİT BELİRTİLERİ
- Üretral akıntı, (akıntı genellikle az miktarda ve berraktır)
- idrar yaparken yanma.
NONGONOKOKSİK ÜRETRİT TEDAVİ VE KORUNMA YOLLARI
Tetracycline, doxycycline gibi antibiyotikler kullanılabilir. NGU’ ten korunma, prezervatif ve vaginal spermisit kullanımı ile sınırlıdır. Hastanın seksüel partnerlerinin birlikte tedavisi çok önemlidir.
SİFİLİZ (FRENGİ)
Sifiliz (frengi), Treponema pallidum adlı spiroket tarafından oluşturulur. T. pallidum cilt ve mukoza yoluyla vücuda girer ve cinsel ilişkiden 2-4 hafta sonra peniste ağrısız şankr (zımbayla delinmiş görünümlü bir yara) gelişir.
Bastırmakla ağrı saptanmaz. Tedavi verilmezse lezyon kendiliğinden yavaşça iyileşir. Hastalık 2 nci safhaya geçer.
İnguinal bölgede tek ya da iki taraflı, birbirinden ayrı, ağrısız lenfadenopatiler (lenf bezi şişmesi) bulunabilir. Şankrın tabanı kazınarak alınan materyale karanlık alan incelemesi yapılarak spiroketlerin görülmesiyle veya fluoresan antikor teknikleri ile tanı konur.
Karanlık alan incelemesi yapılamıyorsa serolojik test kullanılmalıdır. Serolojik testler, şankrın ortaya çıkışından 1-3 hafta sonra bile negatif olabilir.
Ürolojik komplikasyonlar nadirdir ve hastalığın 3 üncü safhasında görülür. Bunlar arasında testis gomları ve nörosifilizde görülen nörojenik mesane sayılabilir. Erken sifilizli hastalara penisilin G verilir. Penisilin allerjisi olanlara doxycycline veya tetracyclin verilebilir.
TRİKOMONAS
Hastalığa Trichomonas vaginalis neden olur. Görülme sıklığı %2 dir. Kadın ve erkeklerde en sık 15-40 yaşlarında görülür. Cinsel ilişkiyle bulaşır ve enfekte kadınların erkek partnerlerinde %14-60 oranında, enfekte erkeklerin kadın partnerlerinde ise % 67-100 oranında bulunmuştur.
Erkeklerde çoğu zaman bulgusuz seyreder. Tedavi başarıyla sonuçlanana kadar prezervatif kullanılması gerekir. Hastaya ve partnerine metronidazole verilir. Tedaviye hemen yanıt alınır. Partnerlerin ciddiyetle tedavisi çok önemlidir.
CONDYLOMA ACCUMİNATA (GENİTAL SİĞİLLER)
HPV (Human papiloma virüsü) tarafından oluşur. Kuluçka süresi 1-2 ayı bulabilir. Tanı çok kolay olup lezyonun görülmesiyle konur. Tedavide lezyonun yerleşimi, büyüklüğü, adedi gibi etmenler önemlidir.
Topikal kremler: Podophylin - imiquimod kremler, trichlorasetik asid kullanılabilir. En etkin tedavi lezyonların çıkarılarak diplerinin yakılmasıdır(Koagülasyon), Diğer bir tedavi seçeneği Criopterapidir. Ağrısız bir şekilde birkaç seansta lezyonlar tahrip edilebilir.