İÇİNDEKİLER
- HAMİLELİK VE DOĞUM İLE İLGİLİ DOKTORUNUZU DİNLEYİN
- HER ANNE ADAYININ YAŞADIKLARI FARKLIDIR
- NORMAL DOĞUM İÇİN KEGEL EGZERSİZLERİ
- BOL SU İÇİN, LİFLİ GIDARLAR TÜKETİN
- HAMİLELİKTE KENDİNİZİ ZORLAMAYIN
- HAMİLELİKTE HAREKETSİZ KALMAYIN
- MİNERAL EKSİKLİKLERİNDE TAKVİYE ALIN
- RUTİN DIŞI DURUMLARI DOKTORUNUZA BİLDİRİN
- SAĞLIKLI, DENGELİ VE DÜZENLİ BESLENİN
- NORMAL DOĞUMDA ANNE'NİN BİLMESİ GEREKENLER
- DOĞUMA HAZIRLIK NASIL YAPILIR?
Sağlıklı nesiller, sağlıklı anne ve bebeklerle yani sağlıklı bir gebelik ve doğum ile meydana getirilir. Gebelik fizyolojik, doğal bir olaydır. Nadir durumlarda normalden sapmalar olabilse de meydana gelen değişiklikler ve doğum olayı genellikle doğa kanunları ile paraleldir.
HAMİLELİK VE DOĞUM İLE İLGİLİ DOKTORUNUZU DİNLEYİN
Çocuk sahibi olmaya karar veren çiftleri neler bekliyor. Özellikle anne adaylarının bilgili ve bilinçli olması, bu süreçte vücudunda meydana gelecek olan değişiklikleri; her dönemde onu nelerin beklediğini, doğum olayını ve her aşamada yapılması ve yapılmaması gereken şeyleri bilmesi çok önemlidir.
Doğum, hamile bir kadın için bir bilinmeyen ve yaklaştıkça stres yaşanabilen bir durum olabilir. Bu konuda bilgi kirliliğine dikkat etmek gerekiyor.
Kötü ve abartılmış doğum hikayeleri, somut delillere dayanmayan bilimsellikten uzak eş dost tavsiyeleri, gebelik süresince kaygılara sebep olabiliyor.
Oysaki düzenli takiplerini yaptıran, doktoruyla iletişimi iyi olan, ona güvenen anne adayı doğum stresi yaşamıyor ve gebeliğin her sürecinden zevk alıyor.
Burada özellikle gebeliğin son dönemlerinde gebelerin karşılaştığı sorunlardan bahsetmek gerekiyor çünkü bu rahatsızlık veren durumlar bilinirse ve bir takım önlemlerle olumsuz etkileri azaltılırsa gebe doğuma daha hazırlıklı olacaktır.
HER ANNE ADAYININ YAŞADIKLARI FARKLIDIR
Sabah bulantıları, sürekli bir uyku hali, geceleri rahat vermeyen kramplar, davul gibi şişen ayaklar ya da birden bire yüzde beliriveren cilt lekeleri, karın çatlakları…
İşte gebelik sırasında yaşanabilecek olası şikayetlerden birkaçı. Ancak unutulmamalıdır ki her gebelik kendine özeldir. Birçok şikayeti bir arada yaşayabilecekleri gibi çok azını da yaşayabilirler.
NORMAL DOĞUM İÇİN KEGEL EGZERSİZLERİ
Gebeliğin son dönemlerinde sık idrara çıkma hatta idrar kaçırma şikayetleri olabilir. Her iki saatte bir tuvalete gitmeye çalışılmalı, normal doğumun gerçekleşmesi için de oldukça önemli olan, Kegel egzersizi olarak tanımlanan pelvik kas gücünü arttırıcı egzersizler yapılmalıdır.
BOL SU İÇİN, LİFLİ GIDARLAR TÜKETİN
Gebelikte birçok kadının ortak şikayeti olan kabızlık, özellikle artan hormonların etkisi ile bağırsak hareketlerinin azalması sonucunda ortaya çıkıyor.
Ayrıca kullanılan demir ilaçları, yetersiz egzersiz ve hareketsizlik de kabızlığa neden olabilir, hamilelikte günlük sıvı alımı mutlaka arttırılmalı, günde 2.5-3 litre kadar su içmelidir. Lifli ve posalı yiyecekler tüketilerek günlük tuvalet rutini oluşturulmalıdır.
HAMİLELİKTE KENDİNİZİ ZORLAMAYIN
Artan kilo ve büyüyen rahim nedeniyle vücudun ağırlık merkezi değişiyor, bu da sıklıkla bel ve sırt ağrılarına neden oluyor. Özellikle sırt ağrısı son üç ayda daha da artıyor. Kasık ağrısı ise bebeğin büyümesi ile rahmin etrafındaki kas ve bağ dokusunun gerilmesine bağlı olarak gelişiyor.
İstirahat, kasık ağrısı şikayetini gözle görülür ölçüde azaltır, hafif masaj ve sırt egzersizleri yapılarak destekleyici yastık kullanılabilir. Ağrı durumunda istirahat edip rahat ayakkabılar giyilmeli.
HAMİLELİKTE HAREKETSİZ KALMAYIN
Hareket kısıtlılığından uzak durulmalıdır. Büyüyen bebeğin etkisi ile pelvisten geçen damarlarda oluşan baskı bacaklarda ve ayaklarda ödeme neden oluyor. Özellikle bel altındaki ödem fizyolojik olsa da yüzde ve elde ani oluşan ödem durumunda mutlaka hekimle görüşülmesi gerekir.
Peki, neler yapılabilir?
Gün içinde yürüme, yüzme, pilates, yoga gibi aktiviteler yapılabilir. Aynı pozisyonda kalmaktan kaçınılmalı. Dinlenirken bacakların yüksekte tutulması, ayakkabıların rahat olmasına dikkat edilmeli. Uykuda yan pozisyon tercih edilmelidir.
MİNERAL EKSİKLİKLERİNDE TAKVİYE ALIN
Büyüyen bebeğin etkisi ile çevredeki sinirlere olan baskı hareketsizliğin de etkisiyle bacaklarda kramplara neden olur. Özellikle üçüncü aydan sonra sık görülen kramplar bazen uykudan uyandıracak kadar şiddetli olabiliyor.
Aynı zamanda bazı minerallerin eksiklikleri de kramplara yol açabiliyor.Bu durumda kalsiyum, magnezyum, çinko gibi minerallerin diyete eklenmesi gerekebilir.
RUTİN DIŞI DURUMLARI DOKTORUNUZA BİLDİRİN
Gebelikte rahim ağzının büyümesi nedeniyle normalden yoğun bir akıntı görülmesi doğaldır ve bu durum çoğunlukla tedavi gerektirmez.
Ancak vajinal akıntıya eşlik eden kaşıntı, kötü koku ve akıntı renginde değişiklik olması durumunda mutlaka durumun enfeksiyon açısından değerlendirilmesi gerekir.
SAĞLIKLI, DENGELİ VE DÜZENLİ BESLENİN
Özellikle son üç ayda daha sık görülen şikayetlerden biri olan reflünün nedeni, midenin pozisyonunun değişmesine bağlı olarak mide ile yemek borusu arasındaki geçişi engelleyen mekanizmanın bozulmasıdır.
Asitli, baharatlı ve yağlı yiyecekleri diyetten çıkarılmalı. Kafein içeren (çay, çikolata, kola vb.) yiyecek ve içecekleri tüketilmemeli. Sık aralıklarla ve küçük porsiyonlar halinde yiyip yatarken iki yastık kullanarak baş yükseltilmelidir.
Diyetteki değişikliklere rağmen şikayetlerde düzelme olmazsa doktorla konuşarak bir ilaç tedavisi düzenlenebilir.
NORMAL DOĞUMDA ANNE'NİN BİLMESİ GEREKENLER
Hamileliğin son haftalarında anne adayının bedeni ve bebeği sağlıklı bir doğum için son hazırlıklarını yapar. Özellikle ilk kez doğum yapacaklarda doğuma birkaç hafta kala bebek pelvise girer.
Halk arasında bebeğin doğum kanalına girmesi olarak bilinen bu eylemi anne adayları da hissederler. Bu yerleşme sonrasında rahim ağzı yavaş yavaş yumuşayarak öne doğru değişime geçer.
Son haftalarda hazırlık dalgaları olarak tanımlanan rahim hareketleri sayesinde rahim ağzı gittikçe incelir, hatta bazılarında 1-2 santim açıklık oluşur.
Her ne kadar doğumu başlatan teknikler (yürüyüş, cinsel ilişki, ılık duş, masaj), yiyecek içecekler (bir takım gevşetici rahatlatıcı çaylar, tropikal meyveler, hurma) gibi kesin olmayan ama faydası olabilecek yöntemlerden sıkça bahsedilse de doğum kendiliğinden başlaması gereken bir süreçtir.
Doğal ve kendiliğinden başlayan doğumlarda kasılmalar şiddetini yavaş yavaş artırır. Bir yandan kasılmalar artarken, diğer yandan beyinden doğal bir ağrıkesici salgılanır.
Bu doğal ağrı kesici, annenin kasılmalarını, çok daha rahat karşılamasını sağlar. Bu zaman dilimi, annenin doğum yapma konusunda kendine güvenini arttırır.
Doğal doğumlarda ne kadar yorulursa yorulsun annelerin bebekleri ile buluşmalarından sonra bu yorgunluğun anında geçtiği görülür. Bu da salgılanan doğal hormonların sonucunda olur.
Yine doğal bir doğum sonrasında annenin kendine güveninin artışı, sosyal hayatına da olumlu olarak yansır, bebeği ile çok daha yoğun bağ kurmasına neden olur. Bu olumlu etkiler, emzirme sorunlarını da en aza indirir.
Bazen doğumun tetiklenmesi gereken durumlar olabilir. Bebeğin anne karnında kalması, dış dünya ile buluşmasından daha riskli olduğu durumlarda doğum başlatılabilir.
Bu özel durumlarda doğumu tetiklemek için, rahimdeki kasılmaları kontrol eden ana hormon oksitosinin sentetik olanı kullanılır Halk arasında “suni sancı” olarak bilinir.
Aynı yöntem ilerlemeyen doğumlarda, doğumu hızlandırmak için de uygulanır. Bazen de rahim ağzı henüz hazır olmadığından, rahim ağzının yumuşamasını sağlayan bazı jeller veya tabletler rahim ağzına uygulanarak beklenir.
Rahim ağzı belli bir olgunluğa gelince oksitosin ile doğum yönetimi yapılır. Hangi yöntemin tercih edileceği hamileliğin durumuna, uygulama sebebine ve doktorun tecrübelerine göre değişir.
Doğumun nasıl başladığı hala tam olarak açıklığa kavuşturulamamıştır. Ancak çalışmalar, bebek dış dünyada yaşamak için gelişimini tamamladığında, bedeninden salgıladığı bazı maddelerle, annesinde doğum için gerekli hormonların salınmasını tetiklediği yönündedir.
DOĞUMA HAZIRLIK NASIL YAPILIR?
“Çiftler Doğuma Birlikte Hazırlanmalıdır.” Öncelikle doğuma psikolojik olarak hazır olunmalıdır. Yakında bebeği olacak olan çift için, bu dünyanın en güzel mucizelerinden birisi fakat aynı zamanda da müthiş bir hayat değişikliğidir.
Doğuma hazırlık kursları; anne ve baba adaylarını doğuma ve bebeğe hazırlayan eğitimi verirler. Gevşeme egzersizleri, doğru nefes alma teknikleri için, birçok hastanenin de düzenlemekte de olduğu bu kurslarda bu eğitimlerden yararlanılabilir.
Doğuma hazırlık kitaplarından faydalanılabilir, bu arada akla gelen her türlü soru işaretinde doktora danışılmalıdır. Anne adaylarının doğumda en çok ihtiyaçları olan şey kesintisiz destektir.
Doğumda yalnız olmadığını bilen ve doğru desteklenen annelerin doğumları çok daha kolay geçer. Doğum eylemi ne kadar farklılık gösterse de yaklaşan doğumun belirtileri hemen hemen aynıdır.
Bilinen tüm belirtiler her kadında görülmeyebilir ancak belirtilerin varlığı, doğumun birkaç gün ile hafta arasında gerçekleşebileceğine işaret eder.
Bebeğin aşağı inmesi, nişan gelmesi, suyun gelmesi, aşırı enerjik olma, bunların yanı sıra aşağıdaki belirtiler de doğumun yaklaştığını düşündürür.
- Vajinal akıntı artışı. Akıntı rengi yüksek ihtimalle pembe ya da kahverengidir
- Hafif karın krampları, rahimde çok şiddetli olmayan sertleşmeler ve gevşemeler
- Hafif kilo kaybı
- Bel ve sırtta gelip giden hafif ağrı
- Kramplar ile birlikte sıklaşan bağırsak hareketleri
- Pelvik alanda ve rektal (makat) alanda dolgunluk hissi
- Rahim ağzında yumuşama ve incelme
Yine de unutmamak gereklidir ki doğum eylemi, kadından kadına değişen özel bir durumdur. Kimisininki kolay, kimisininki zor gerçekleşir. Bu olay kadından kadına değiştiği gibi, aynı kadının ilk ve sonraki hatlatmaktır.