Hemofili, kalıtsal bir hastalık olarak bilinen ve kanın normal şekilde pıhtılaşmaması nedeniyle kanamanın durmaması veya yavaşlamasıyla kendini gösteren bir rahatsızlıktır. Vücutta herhangi bir bölgede kanama oluştuğunda, kan hücreleri pıhtılaşarak kanayan damarın tıkanmasını sağlar
Akdeniz FM Hastalığı Akdeniz bölgesinde sıklıkla görülen ve genellikle kalıtsal olarak aktarılan bir rahatsızlık olarak bilinir. Peki, Akdeniz FM Hastalığı nedir? Belirtileri nelerdir ve nasıl tedavi edilir?
Vücut Kitle İndeksi (VKİ), bireylerin sağlıklı vücut ağırlığını değerlendirmek için kullanılan bir ölçümdür. VKİ, kişinin ağırlığının (kilogram cinsinden) boyunun (metre cinsinden) karesine bölünmesiyle hesaplanır. Bu formül, insanların genel sağlık durumlarını ve vücut kompozisyonlarını değerlendirmek için kullanılan yaygın bir yöntemdir.
Kemoterapide beslenme listesi, hastanın ihtiyaçlarına göre bireyselleştirilmelidir. Hastanın yaşı, cinsiyeti, vücut ağırlığı, hastalığın evresi, tedavi protokolü gibi faktörler dikkate alınarak özel bir beslenme planı oluşturulmalıdır. Hastanın besin tüketim alışkanlıkları, yeme-içme sorunları da göz önünde bulundurulmalıdır.
Adenoviral konjonktivit, adenovirüslerin neden olduğu bir göz enfeksiyonudur. Virüsler, göz kapaklarının ve göz akının iltihaplanmasına yol açar. Adenoviral konjonktivit, bulaşıcı bir hastalık olup, sıklıkla okullarda, işyerlerinde ve toplu yaşam alanlarında yayılır.
Çocukların ruh sağlığı, onların fiziksel, duygusal ve sosyal refahını kapsayan geniş bir kavramı ifade etmektedir. Çocukların ruh sağlığı, yaşam boyu sürecek olan psikolojik iyilik hallerinin temelini oluşturur. Ruh sağlığı sorunları, çocukların günlük işlevselliklerini, öğrenme kapasitelerini ve kişilerarası ilişkilerini olumsuz yönde etkileyebilir.
Sınav kaygısı, sınavlara hazırlanma aşamasında ve sınav anında ortaya çıkan, bedensel, duygusal ve bilişsel belirtilerle kendini gösteren bir durumdur. Kişilerin sınav öncesi ve sınav sırasında yoğun endişe, gerginlik ve korku hissetmelerine neden olan sınav kaygısı, akademik başarıyı olumsuz etkileyebilir.
Göz kapağı estetiği, blefaroplasti, göz çevresindeki estetik sorunların cerrahi yöntemlerle düzeltilmesini içeren bir işlemdir. Prosedür, göz kapağındaki fazla cilt dokusu, kas ve yağın çıkarılması veya yeniden şekillendirilmesi yolu ile gerçekleştirilir. Göz çevresindeki yaşlanma belirtileri, ağırlaşmış veya sarkık göz kapakları, gözlerin yorgun görünümü gibi estetik sorunlar giderilir.
Vegan beslenme, hayvansal kaynaklı hiçbir ürün tüketmemeyi içeren bir beslenme tarzıdır. Vegan beslenme şeklinde, et, süt, yumurta ve bal gibi hayvansal ürünler kullanılmaz. Bitkisel kaynaklı yiyecek ve içecekler tercih edilir. Vegan beslenme, sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek isteyen kişiler için oldukça popüler hale gelmiştir.
Obezite tedavisinin temeli, sağlıklı ve dengeli beslenme alışkanlıklarının kazandırılmasıdır. Doğru diyet, hem kilo kaybını hem de sağlıklı bir yaşam tarzının benimsenmesini sağlar. Obezite tedavisinde amaç, vücudun ihtiyacı olan besin ögelerini yeterli miktarda alırken, günlük alınan kalori miktarını azaltmaktır. Bu sayede, vücudun yağ depoları kullanılarak kilo kaybı sağlanır.
Diyabetik retinopati, diyabet hastalarında görülen ve göz sağlığını tehdit eden bir komplikasyondur. Diyabet, kan şekerinin uzun süre kontrolsüz olması nedeniyle, küçük kan damarlarında hasara neden olur. Oluşan hasar, retina (göz arkasındaki sinir tabakası) üzerindeki kan damarlarını etkileyerek görme kaybına yol açabilir.
Dengeli bir beslenme düzeni, mide küçültme ameliyatı sonrası iyileşmeyi destekler. Protein, lif, vitamin ve mineral açısından zengin bir beslenme düzeni, vücuttaki iyileşme sürecini hızlandırır. Protein, doku onarımı için önemlidir, lif bağırsak sağlığını destekler ve vitaminler ile mineraller vücut fonksiyonlarının düzgün çalışmasını sağlar.
Yeme bozukluğu, kişinin yeme alışkanlıklarının ve beden algısının sağlıklı olmayan bir şekilde etkilenmesi sonucu ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Bu bozukluklar, kişinin fiziksel ve ruhsal sağlığına ciddi zararlar verebilir. Yeme bozukluklarının yaygın türleri arasında anoreksiya nervoza, bulimia nervoza ve tıkınırcasına yeme bozukluğu yer almaktadır.
Şaşılık, gözlerin farklı yönlere bakması durumudur. Bu durum, göz kaslarının koordinasyonundaki bir bozukluktan kaynaklanır. Şaşılık, görme sorunlarına, görme keskinliğinin azalmasına yol açabilir.
Kolit, kalın bağırsağın (kolonun) iltihaplanması olarak tanımlanır. Ülseratif kolit ise, kolit türlerinden bir tanesidir ve kalın bağırsağın iç yüzeyinde oluşan ülserlerle karakterize edilir. Ülseratif kolit, kalın bağırsağın belirli bölümlerini etkilerken, diğer kolit türleri ise bağırsağın farklı bölümlerini etkileyebilir. Ülseratif kolit, kronik ve tekrarlayıcı bir hastalıktır.
Yenidoğan işitme testi, bebeklerin doğumdan hemen sonra işitme yeteneğinin değerlendirilmesi için yapılan bir prosedürdür. Bu test, bebeklerin işitme duyularının sağlıklı olup olmadığını ve olası işitme kaybı risklerini erken tespit etmeyi amaçlar. Doğumdan sonraki ilk günlerde yapılan bu test, bebeğin işitme sisteminin doğru çalışıp çalışmadığını belirlemeye yardımcı olur.
Pişik, bebeklerin alt bezlerinin sürekli olarak ıslak kalması nedeniyle ortaya çıkan bir cilt rahatsızlığıdır. Pişik, bebeklerin ciltlerinde kızarıklık, tahriş ve acıya neden olur. Pişiği önlemek için bebeklerin alt bezlerini sık sık değiştirilmeli ve pişik kremi kullanılmalıdır.
Panik bozukluğu, kişinin aniden ve beklenmedik bir şekilde yaşadığı yoğun korku ve endişe duyguları ile karakterize edilir. Bu durum, kişinin günlük yaşamını ve işlevselliğini önemli ölçüde etkileyebilir. Panik bozukluğu, fiziksel semptomların yanı sıra psikolojik belirtiler de içerir ve tedavi edilmesi gereken bir durumdur.
Menopoz döneminde sağlıklı ve dengeli beslenme, kadınların bu geçiş sürecini daha sorunsuz bir şekilde yönetmelerine yardımcıdır. Doğru besin tüketimi, menopoz belirtilerinin hafifletilmesi, kemik sağlığının korunması ve genel sağlık durumunun iyileştirilmesi açısından önemlidir.
Gastrit, mide mukozasının uzun süreli tahribatı sonucu gelişen bir hastalıktır. Midenin asit salgısının artması veya azalması, mikrobik enfeksiyonlar, stres, ilaç kullanımı, alkol tüketimi gibi nedenlerle ortaya çıkabilir. Gastrit hastalarının bazıları herhangi bir belirtiye sahip olmazken, bazılarında ise mide ağrısı, yanma, bulantı, kusma, iştahsızlık gibi belirtiler görülebilir.