STRES İLE MEME KANSERİ ARASINDAKİ İLİŞKİ

Çağımız kadınlarının korkulu rüyası olan meme kanseri genellikle beslenme alışkanlıklarında yapılan hatalar, genetik faktörler gibi etmenler sonucunda meydana geliyor. Ancak yeterince dikkate alınmasa da, stres faktörü meme kanserini tetikleyen faktörlerden bir tanesidir.

Yoğun stres ve üzüntü durumları yaşayan kadınlar bu durumdan sanılandan daha fazla etkileniyor. Yüksek derecede stres hormonu salgılayan kadınların, kanser hastalığına yakalanma olasılıkları artıyor. 

Geçmiş zamanlarda yapılan birçok araştırmada, huzurlu ve mutlu bir hayat yaşayan kadınların bağışıklık sistemlerinin de gelişmiş olduğu ve bu sebeple meme kanserine yakalanma oranlarının stresli bir yaşam tarzına sahip olan kadınlara göre çok daha düşük olduğu gözlemlenmiştir.

GEREKİRSE PSİKOLOJİK DESTEK ALINMALI

Stres ile baş etmekte zorluk çeken bireyler, bir uzmanın yardımı ile bu sorunun üstesinden gelebilirler. Evliliklerinde duygusal stres yaşayan kadınlar, eşleriyle birlikte yardım alarak bu sorunu çözüme kavuşturmalıdır.

Psikolojik destek sonrası, stres ile baş etmeyi öğrenebilen bireyler meme kanseri riskinden uzakta, mutlu ve huzurlu bir hayata kapılarını açarlar.

Hastalık öncesinde olduğu gibi, hastalık evresinde de, bu hastalıktan bir an önce kurtulmak isteyen bireyin psikolojisi oldukça önemlidir. Bu aşamada da psikolojik destek şarttır.

STRES YÜZÜNDEN MEME KANSERİ NÜKSEDEBİLİR!

Çok zorlu bir süreç olsa da meme kanseri, doktorun ve hastanın birlikte hareket ederek üstesinden gelebildikleri bir hastalıktır. Ancak bu kadar zorlu ve uzun bir süreci atlatmış olsanız bile, hastalıktan tamamen kurtulmuş olduğunuz ve hastalığın tekrar nüksetmeyeceği anlamına gelmez.

Meme kanserine yakalanmış ve bu hastalığı atlatmış biri çok daha dikkatli olmalı ve stresi hayatından tamamen çıkartmalıdır. Hastalık yeniden nüksederse, bu sefer tedavisi çok daha zor olacaktır.