Tekrarlayan Düşükler İle İlgili 8 Soru ve Cevap

Tekrarlayan Düşükler İle İlgili 8 Soru ve Cevap

Düşük belirtileri en sık ağrı, kanama ve parça düşürme şeklinde olur. Ancak özellikle küçük haftalarda oluşan gebelik kayıplarında gebelik kesesi çok küçük olduğu için rahim içine yapışabilir, bu durumda bazen hiçbir şikayet olmadan da kontrolleri sırasında ultrason ve laboratuvar bulguları ile de tespit edilebilir.



DÜŞÜK NEDİR?

Gebeliğin kendiğinden ya da istemli olarak yaşanabilirlik sınırından önce sonlanmasına DÜŞÜK=ABORT=ERKEN GEBELİK KAYBI denir. 3 terimde aynı alma gelmektedir.



DÜŞÜK BELİRTİLERİ NELERDİR?

40 haftalık gebelik dönemi 14 hafta aralıklı 3 bölüme ayrılmıştır. Düşüklerin yaklaşık %55'i ilk trimester dediğimiz ilk 14 haftalık dönemde gerçekleşir.

Klinikte en çok zorlandığımız durumdan bir tanesi de düşük yapan bayanın tedavisi. Soru hep şu;



KÜRTAJ OLMASAK OLURMU?

Bu sorunun cevabı her hasta için farklıdır. Eğer gebelik materyeli kanamayla beraber tamamen atıldıysa bu hastalara kürtaj önermiyoruz. Ancak rahim içinde gebelik materyeli kaldıysa bunun temizlemek için kürtaj yapılmalıdır. Çünkü içeride kalan gebelik materyali; enfeksiyon, aşırı kanama, rahim içi yapışma gibi hem bayanın hayatını tehdit edici, hem de tekrar düşük yapma ve kısırlık gibi durumlara neden olabiliyor.

Düşük sonuçlandıktan sonra çiftlerimize belirtmemiz gereken çok önemli bir husus var. Kimyasal düşükte olsa, kürtaj da olsa düşükten sonra çiftlerimize en az 3 ay gebelik düşünmemelerini öneriyoruz, rahim içinin yani bebek yatağının kendini tamamen yenilenmesi için gereken süre en az 3 aydır. 3 aydan daha kısa sürede oluşan gebeliklerde tekrar düşük olma ihtimali ciddi oranda artıyor.



TEKRARLAYAN DÜŞÜK NEDİR?

Bir bayanın 3 ya da daha fazla düşük yapmasına tekrarlayan düşük, gebelik kaybı denir ve sıklığı yaklaşık %1-2 kadardır. DSÖ bunun 3 ya da daha fazla düşük olarak tanımlamış, ancak özellikle çocuğu olmayan çiftlerde 2 arışık düşük olmuşsa, araştırma, tanı ve tedavinin başlanmasının kliniğimiz olarak çok ciddi stres, korku ve kaygı yaşamaya başlıyorlar.

Yani düşüklerde asıl uğraştığımız, araştırdığımız, tedavi planladığımız ve riskli gebelik olarak tanımladığımız hasta kitlesi bu %1-2'lik bu gruptur. Sıklığı %1-2 ama bu grupta nedeni tespit edip tedavi metodunu oluşturmazsak, bu çiftlerde her düşük sonrası sağlıklı gebelik oluşma ihtimali azalıyor. Şöyle ki, 2 düşüğü olan bir kadının başarılı gebelik ihtimali %89 iken, 3 düşüğü olanda %80, 4 düşüğü olanda %70 ve her düşükten sonra başarılı gebelik oranı düşmektedir.

'Bu sebeple, bu çiftler disiplinli araştırılarak ve hedefe yönelik tedavi edilmelidir. Biz bu hasta grubunu çok önemsiyoruz, çünkü tedavi ile çok ciddi oranda başarı elde edebiliyoruz.'



TEKRARLAYAN DÜŞÜKLERİN NEDENLERİ NELERDİR?

Nedenlerini 5 grupta sıralayabiliriz. En sık nedeni %50 oranda immünolojik ve pıhtılaşma ile nedenlerdir. Daha sonra sırasıyla endokrin, anatomik, genetik ve enfeksiyoz nedenler gelir.

En sık neden immünolojik ve pıhtılaşma ile ilgili durumlardır. Yaklaşık %50 yer tutar. Bu gebelerde düşüğün mekanizması şu şekilde olmaktadır. Gebelik oluşumu kadın ovumu (yumurtası) ile erkek spermi tüpte döllenir. Oluşan embriyo kısa bir süre sonra rahime gelir. Burada kalınlaşmış rahim yatağında mikroskobik damarlanmalarla bu embriyo beslenmeye başlar. İşte tam bu dönemde eğer bazı immünolojik rahatsızlıklar ya da pıhtılaşma ile ilgili deformiteler varsa tam bu gebeliğin yeni oluşum döneminde o küçücük damarlarda kan akışı ya yavaşlar ya da durur.

Hal böyle olunca gebelik beslenemez ve gelişemez ve gebelik kısa bir zaman sonra kaybedilir. Yani düşükle sonuçlanır.

İkinci en sık neden endokrin nedenlerdir. İlk akla gelen özellikle luteal faz defekti dediğimiz, embriyonun evi olan rahim yatağının embriyoyu iyi tutup, besleyememesinden dolayı gebelik düşükle sonuçlanır. Diğer bir endokrin neden PKOS'tur. Yine bunlarda da kalitesiz embriyo ya da rahim yatağının yeterli gelişememesi sonucu düşük oluşabilir. Diyabet yani şeker hastalığı yine embriyoyu besleyecek damarlarda harabiyet yapıp, embriyonun gelişmesini engelleyip, düşüğe neden olabilir. Bir diğer endokrin neden hipotiroidizm'dir. Bu da tekrarlayan düşüklere neden olabilir.

Üçüncü en sık neden ise anatomik bozukluklardır. Rahim yatağı ile ilgili, perde, çift rahim, T şeklinde rahim, asherman sendromu dediğimiz rahim içindeki yapışıklıklar. Bunlar tekrarlayan düşüğe neden olan en sık rastladığımız anatomik bozukluklardır.

Daha az rastladığımız (yaklaşık %1-2) genetik nedenlerdir ki, işte bunlarda anne ve baba adayları ile düşük materyalinin genetik analizi gereklidir.

Son neden ise infeksiyonlardır. İnfeksiyonlarda en sık neden genital bölge infeksiyonları ile üriner sistem infeksiyonlarıdır. Bunun dışında brucella, listeria, mikoplazma ve üreplazma isimli mikropların yaptığı infeksiyonlarda tekrarlayan düşüğe neden olabilmektedir.



TEKRARLAYAN GEBELİK KAYIPLARINA YAKLAŞIM NASIL OLMALIDIR?

Bu hastalarda yapılan en büyük yanlış hedefe yönelik nedeni saptamadan direk tedaviye geçilmesidir. Tedavi hedefe yönelik olmadığı sürece başarısız olma ihtimali artar. Daha önce belirttiğim gibi her oluşan düşükten sonra hem sağlıklı gebelik şansı azalmakta, hem de çiftler ciddi derecede yıpranmaktadır. Bu sebeple nedenler detaylı şekilde araştırılmalıdır.

'En önemli tedavi basamağı nedenin tespit edilmesidir.'



GÜNCEL TEDAVİ YAKLAŞIMLARI NASIL OLMALIDIR?

İşte en önemli konu burası. Tüm çiftlerden ricam, biraz önce anlattığımız gibi hiçbir şey nedensiz değil ve de herkese uygulanacak tedavide aynı değil. En önemli tedavi basamağı nedenin tespit edilmesi. Zaten neden tespit edildikten sonra işimiz çok kolaylaşıyor.

3. 4. hatta 7. düşüğü olupta, detaylı araştırma sonucu nedeni tespit ettikten sonra nice tedavi başladığımız gebeler tavrularını kucaklarına aldılar. Nedeni tespit et, tedavi başla. İnanın çok yüz güldürücü sonuçlar elde edilmiyor. Sorun tespit edilirken en çok olandan en az neden olan nedenlere doğru araştırma yapmalıyız.

İmmünolojik veya pıhtılaşma ile ilgili neden varsa, bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar ve kanı sulandırıcı ilaçlar kullanmaktayız.

Yada endokrin bir nedense hastanın şekerini tedavi ediyoruz, ya da luteal faz defekti varsa progesteron takviyesi yapıyoruz. PKOS'u varsa ona yönelik tedavi başlıyoruz, ya da guatrı varsa onu düzeltiyoruz.

Anatomik bir bozukluk varsa onu cerrahi olarak onarıyoruz ve müthiş yüz güldürücü sonuçlar alıyoruz.

Enfeksiyon varsa onu tedavi ediyoruz. Çok basit bir idrar yolu infeksiyonu bile, bazen tespit edilememişse tekrar tekrar düşüklere neden olabiliyor.

Tüm bunlarda bir şey buladıysak çiftlerin genetik araştırmalarını yapıyoruz.

Bazen her türlü araştırmadan sonra bile neden bulunamayabiliyor. Ama bu grup çok çok düşük bir oran. Yüzde 1'in altında. Bu gebelere çok yönlü tedavi başlamak tüm dünyada şuan için kabul gören tedavi şeklidir.

Çiftlere son olarak mesajım, eğer bir kez düşüğünüz olduysa stres olmayın. Muhtemelen bu bir oluşum kazası. Burada dikkat etmeleri gerekn tek durum en az 3 ay rahim içini kendisini tamamen yenilemesini beklesinler. Daha sonrasında mutlaka bir hekim kontrolünde gebelik düşünsünler.

2 ya da daha fazla düşüğü olan çiftlere de mesajım, acele etmemeler, sabırlı olmaları, nedenlerin arştırılarak bulunup ona göre uygun bir tedaviyle gebe kalmalarıdır.