
Aşırı Sıcaklardan Korunma Yolları Nelerdir? Kimler Risk Altındadır?
Sıcak hava dalgaları ya da sıcak hava, birkaç gün sürdüğünde sıcaklığa bağlı ölümlerde artış da dahil olmak üzere toplum üzerinde önemli bir etkiye neden olabilir. Sıcak hava dalgaları doğal afetlerin en tehlikelileri arasındadır, ancak ölüm ve yıkım oranları hemen belli olmadığından yeterli ilgi görmez. Bir araştırma, 2000-2019 yılları arasında her yıl yaklaşık 489,000 sıcaklık kaynaklı ölüm olduğunu, bunların arasında Avrupa’daki 2003 sıcak hava dalgası sırasında 70,000’den fazla insanın öldüğünü ortaya koymuştur. İklim değişikliği nedeniyle insanların sıcaklığa maruz kalma oranı artmakta, küresel olarak aşırı sıcaklık olaylarının sıklık, süre ve şiddetinde artış gözlenmektedir. 2000 ile 2016 yılları arasında sıcak hava dalgalarına maruz kalan insan sayısı yaklaşık 125 milyon artmıştır.
Kentlerde sıcaklığın etkileri kentsel ısı adası (KAA) etkisi nedeniyle daha da kötüleşebilirken, kırsal toplulukların geçim kaynakları ve refahı aşırı sıcak hava dönemlerinde ve sonrasında ciddi biçimde bozulabilir. Sıcak hava dalgaları sağlık ve acil durum hizmetlerini zorlayabilir ve su, enerji ve ulaşım üzerinde baskı oluşturarak enerji kısıtlamasına ya da kesintisine yol açabilir. İnsanlar aşırı sıcak yüzünden ekinlerini, hayvanlarını kaybederse gıda ve geçim güvenliği de tehlikeye girebilir.
YÜKSEK SICAKLIK, YÜKSEK NEM ALTINDA FİZİKSEL AKTİVİTE SICAK HASTALIĞINA YOL AÇIYOR
Art arda üç ya da daha fazla gün, hava sıcaklığının 32,2 derece Santigrad (C) üzerinde olmasına “sıcak dalgası” denmektedir. Aşırı sıcaklar, doğal afetlerden daha fazla ölüme yol açabilmektedir.
Sıcak hasarı açık havada, güneşte, sıcak kapalı ortamda (ev, araç içi) görülebilir. Otuz iki derece üzerindeki sıcaklıklarda ve yüksek nemde dikkatli olunmalıdır. Nem oranı %60’ın üzerinde olduğunda, sıcaklık 5-10 derece daha fazla hissedilir. İşverenlerin çalışanlarını sıcak stresinden korumaları gerekmektedir. Yüksek sıcaklık ve nem altında çalışmak ciddi hastalıklara yol açar.
SICAK İLE İLİŞKİLİ HASTALIKLAR: Sıcak stresi, sıcak bitkinliği, sıcak çarpması, kas krampları, sıcağa bağlı deri bulguları (döküntüler, güneş yanıkları) görülebilir.
Beden, belirli sınırlar içinde sıcaklık değişimine uyum sağlayabilir. Ancak, bu sınırlar aşıldığında ortaya bitkinlik, inme ve ölüme varan sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Çocuklarda vücut sıcaklığını düzenleyen sistem tam gelişmemiştir. Aşırı sıcaklarda bebeklerde (sütçocukları) başta olmak üzere sıcak ile ilişkili ölümlerde artış olduğu kaydedilmektedir. Sıcak ile ilişkili hastalıklar nedeni ile hastaneye yatışların ve acil servis başvurularının çoğu böbrek hastalıkları, su ve tuz dengesinde bozukluklar ve alt solunum yolu hastalıkları nedeniyle olmaktadır. İdrar renginin koyulaşması ve miktarının azalması, yeterli miktarda sıvı tüketilmediğinin bir göstergesidir ve böbrek hastalıkları gibi bazı hastalıklara zemin hazırlar.
KİMLER RİSK ALTINDADIR?
- Dört yaşından küçük çocuklar
- 65 yaş üstündeki bireyler
- Hamileler, emziren anneler
- Kalp hastalığı, tansiyon yüksekliği, akciğer hastalığı gibi altta yatan süreğen (kronik) hastalığı olanlar
- Dış ortamda spor yapması gerekenler
- Havalandırma olanağı bulunmayan ortamlarda çalışanlar, aktivite yapanlar
- Psikiyatrik hastalık nedeniyle ilaç tedavisi altında olanlar

SICAK HASARINI KOLAYLAŞTIRAN ETKENLER:
- Susuzluk: Sağlıklı bir insan, vücut sıcaklığını 37 Santigrad derecede tutmak için terleme yoluyla ısı kaybederek vücudunu soğutur. Birey susuz kalırsa fazla terleyemez, vücut sıcaklığı artar.
- Hava akımında yetersizlik: Havalandırmanın kötü olduğu, sıcak ve kapalı ortamlarda çalışma
- Güneşte kalma: Özellikle sıcak günlerde saat 11:00-15:00 arasında
- Sıcak ve kalabalık ortamlar: Konserler, partiler ve spor etkinlikleri gibi ortamlar
SICAKLA İLİŞKİLİ HASTALIKLARIN BELİRTİLERİ: Belirtiler, etkilenen yaş gruplarına göre değişkenlik gösterir. Bebeklerde ve küçük çocuklarda huzursuzluk ve ağlama gibi belirtiler görülürken, yaşlılarda halsizlik, bitkinlik, sersemlik ve bilinçte bozulma olabilir.
GENEL DURUMDA BOZULMA: Süreğen (kronik) hastalığı olan bireylerde genel durum bozulur, belirtiler ağırlaşır.
SICAK STRESİ: Hava sıcaklığı 26,7 derece C (80 derece Fahrenheit- F), nem %30 ve üzerinde gelişebilir. Sıcak döküntüsü, kas krampları, aşırı susama mevcuttur. Gölgede kalmak, çalışma hızınızı yavaşlatmak, su içmek gerekir.
SICAK BİTKİNLİĞİ: Hava sıcaklığı 29,4 derece C (85 derece F), nem %40 ve üzerinde gelişebilir. Yüksek sıcaklıkta uzun süre kalmak, aşırı terlemeye ve fazla sıvı kaybına neden olduğunda kan basıncında düşmeyle birlikte sıcak bitkinliğimeydana gelir. Ciddi bir durum olup sıcak çarpmasına dönüşebilir. Cilt soğuk, nemli ve soluktur; terleme, kalp atışlarında hızlanma, kas krampları, baş ağrısı, bulantı, kusma, baş dönmesi, bayılma görülebilir. Egzersiz, sıkı giysilerle uzun süre ayakta kalma sıcak bitkinliğinin ortaya çıkışını kolaylaştırır. Vücut sıcaklığı genellikle 38ºC’nin altındadır.
Etkilenen birey serin bir yere sırt üstü yatırılır, ayakları 15- 20 cm yükseltilir. Baş, boyun ve vücudun açıkta kalan yerlerine ıslak bez/ havlu uygulanır. Ortamda vantilatör, klima sağlanması gerekir.
SICAK ÇARPMASI: Acil bir durumdur. Sıcaklığın 37,8 derece C (95 derece F), nem oranının %60 ve üzerinde olduğu hava koşullarında ortaya çıkar.Terlemede azalma ya da hiç terleme olmaması, ısı kaybetme mekanizmalarının yetersizliği söz konusudur. Vücut sıcaklığı çok çabuk 40- 41ºC’ye yükselir. Cilt sıcak ve kurudur; bilinç değişikliği, nöbetler ve koma görülür. Vücutta yangı, damar içinde pıhtılaşma oluşabilir. En çok beyin ve diğer iç organlar etkilenir. Vücut sıcaklığının hızlı bir şekilde düşürülmesi gerekir.
Dış (açık) ortamda sıcak çarpması: Sağlıklı bir bireyde, yüksek sıcaklıkta çalışıyorsa ya da yoğun fiziksel aktivite yapıyorsa çok çabuk gelişebilir.
İç (kapalı) ortamda sıcak çarpması: Yaşlı bireyler daha çok duyarlıdır. Çabuk tedavi edilmezse ciddi olabilir.
Tıbbi yardım istenmelidir! Bu sırada, bilinç kaybı varsa hava yolu ve solunum kontrol edilir. Dış giysiler çıkartılır ya da oda sıcaklığındaki suyla elbiseler ıslatılarak beden soğutulmaya çalışılır. Buzlu su kullanılmaz. Baş- boyun, gövde, bilekler ıslak bezlerle sarılır. Ağızdan sıvı verilmez. İyileşme pozisyonu verilir. Bunu sağlamak için etkilenen birey sol yan yatırılır; alttaki bacak düz uzatılır, üstte kalan bacak dizden bükülür. Böylece, bireyin yüzükoyun dönmesi önlenmiş olur. Sağ el çene altından başı destekler biçimde yerleştirilir. Altta kalan (sol) kol öne uzatılır. Bu pozisyon, hava yolu açıklığını sağlar, tıkanmayı önler.
SICAK DÖKÜNTÜLERİ: Aşırı terlemeye bağlı olarak boyunda, göğüste, kasıklarda, meme altında ve dirsek iç yüzlerinde kızarıklık, küçük pembe- kırmızı döküntüler görülür; kaşıntıya, yanmaya neden olur. Daha serin ve daha az nemli bir ortam gerekmektedir. Ilık duş, etkilenen bölgenin kuru tutulup havalandırılması döküntüyü hafifletir. Nemlendirici kremler durumu daha da kötüleştireceğinden kullanılmamalıdır.
BAŞ DÖNMESİ VE BAYILMA: Beyne giden kan akımında azalmaya bağlı olarak ortaya çıkabilir. Sıcak ortamda deriye giden kan akımı artar ve bacaklarda göllenme olur; böylece tansiyon birden düşer, baş dönmesi ve bayılma olabilir. Etkilenen birey serin bir ortama alınır, bilinç açıldığında ağızdan sıvı alımı artırılır. Tıbbi yardım ve damardan sıvı tedavisi gerekebilir.
SICAK KRAMPLARI: Sıcak bir ortamda yapılan fiziksel aktivite, ağır egzersiz sonrası vücuttan su ve tuz kaybına bağlı olarak genellikle baldırlarda, karında, kollarda görülen kas ağrıları ya da kas spazmları şeklindedir. Dinlenme, sıcak ortamdan uzaklaşma ve kaybedilen tuzun karşılanması ile hızla düzelme olur. Etkilenen birey serin bir yere alınır, ağızdan sıvı alımı artırılır, gerekirse tıbbi yardım istenir.
SICAĞA BAĞLI HASTALIKLARDAN KORUNMA
- Bol su içilmelidir. Susuzluk hissi olmasa da sıcak havalarda daha çok, günlük en az 2- 2,5 litre su tüketilmelidir. Özellikle sıcağa hassas bireylerin yeterli sıvı istediğinden ve aldığından emin olunmalıdır. Alkollü, kafeinli ve şekerli içecekler sıvı kaybını daha da artırır! Süt, şeker eklenmemiş meyve suları, bitki çayları yeğlenmelidir. Çok soğuk ve buzlu içecekler mide kramplarına yol açabilir.
- Sıcağa maruz kalmaktan kaçınılmalıdır. Mümkün olduğu kadar güneşten uzak durulmalı, günün en sıcak saatlerinde (10:00-16:00, özellikle 11:00- 15:00) zorunlu olmadıkça dışarı çıkılmamalıdır.
- Dış ortamda koruyucu önlemler alınmalıdır. Dışarı çıkılması gerekiyorsa hafif, vücudu sıkıca sarmayan açık renk giysiler yeğlenmeli, bedenin açıkta kalan yerlerine güneşten koruyucu faktör (SPF) 30, 12 aydan büyük çocuklara SPF 50 olan güneş koruyucu krem sürüp açık renk, geniş kenarlı şapka ve yeterli koruma sağlayan güneş gözlüğü kullanılmalıdır. Yaşamın ilk 6-12 ayında güneş koruyucu kullanımı önerilmemektedir.
- Önceden planlama yapılmalıdır. Dış ortamda yapılacak aktiviteler için (spor, bahçe işleri gibi) günün daha serin saatleri olan sabah ve akşam saatleri yeğlenmelidir. Bu aktiviteler sırasında su tüketimi artırılmalıdır.
- Bebekler ve çocuklar, yaşlı bireyler ya da ev hayvanları kısa bir süreliğine bile olsa araç içinde tek başlarına bırakılmamalıdır. Araba içindeki ısı artışı çok daha hızlı olacağından ölümcül sonuçlara yol açabilir. Özellikle okul servisi gibi toplu taşıma araçlarında araç terk edilirken herkesin dışarı çıktığından emin olunmalıdır.
- İç ortamlarda alınacak önlemler: Mümkünse içeride kalınmalı ya da gölge ortamlar yeğlenmelidir. Klimalı ortamlarda bulunmaya çalışılmalıdır. Soğutma aygıtı olarak fan/ vantilatör yeterli olmayabilir. Kapalı alanlar iyi havalandırılmalıdır. İçeriye sıcak hava gireceğinden aşırı sıcaklarda pencereler kapalı tutulmalı, güneş gören pencereler perde, vb. güneşliklerle gölgelendirilmelidir. Vücut ısısının yükselmemesi için sıkça duş, banyo alınmalı ya da yüz, ense, eller, ayaklar soğuk suyla ıslatılmalı ya da silinmelidir.
- Alınan kalori miktarı azaltılmalıdır. Daha sık ve az beslenmelidir. Vücut direncini artırmak, yeterli miktarda vitamin ve mineral alabilmek için bol miktarda sebze ve meyve tüketilmelidir. Sıcak, baharatlı, yağlı yemekler, fazla şekerli besinler yenmemelidir.
- Çevredeki diğer bireyler kontrol edilmelidir. Özellikle yalnız yaşayan yaşlı ya da hasta komşu ve tanışlar sıcak günlerde kontrol edilmelidir. Bebekler ve küçük çocuklar ise bu açıdan daha sık izlenmelidir.
- Bilgilenmelidir. Aşırı sıcaklık uyarıları ve güvenlik önlemleri konusunda yerel haberler kontrol edilmeli/ izlenmeli; sıcak hastalığının belirtileri hakkında bilgi sahibi olunmalıdır.
SICAK HASARINDA İLK YAPILACAKLAR (İLK YARDIM)
- Etkilenen birey, sıcak ortamdan daha serin, gölge bir yere çıkarılıp yatırılır, bacakları 15- 20 cm yükseltilir.
- Elbiseleri gevşetilir ya da dış giysiler çıkartılır.
- Su serpilerek ıslak havlu ve hava akımı kullanılarak (yelpaze, vantilatör, vb) serinletilir.
- Bilinci açıksa su ve şekersiz sıvılar az miktarda sık sık verilir. Bilinci yerinde değilse ağızdan sıvı verilmez.
- Uykusu geliyorsa, kusmaya başlarsa, yaklaşık yarım saat içinde kendini daha iyi hissetmiyorsa ya da vücut sıcaklığı 38,3º C’nin üzerinde ise tıbbi yardım istenir ya da hastaneye taşınır.
- Bilinç kapanırsa yardım gelinceye kadar nabız ve solunum kontrol edilir, yoksa Temel Yaşam Desteği (TYD) uygulanır.
https://www.who.int/health-topics/heatwaves
Prof. Dr. Serpil UĞUR BAYSAL
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları (Pediatri)