
Ciddi doğumsal kalp hastalığı (delik, kapak darlığı yetersizliği, yapısal anormallikler gibi) olan çocuklarda genellikle doğumdan itibaren ilk 6 ay içerisinde sık nefes alma, emerken çabuk yorulma, terleme, kilo alamama veya morarma (özellikle dudaklar, dil, dişetleri ve tırnak diplerinde) yakınmaları görülür.
Bazı doğumsal kalp hastalıklarında ise yakınmalar yaş ilerledikçe (sık nefes alma, çarpıntı hissi, çabuk yorulma, yorulunca çömelme, morarma, kilo alamama, sık akciğer enfeksiyonu geçirme, ödem gibi) farkedilir veya belirgin bir yakınma olmadan sadece muayene sırasında şüphelenilir.
Edinsel kalp hastalıklarda (romatizmal ateş, miyokardit, Kawasaki hastalığı gibi) kalbi etkiledikleri oranlarda yakınma ve muayene bulgusu gösterirler. Egzersiz ile ilişkili veya ilişkisiz baş dönmesi, bayılma ve göğüs ağrısı gibi yakınmalar kalp atışlarındaki düzensizlikten (ritm bozuklukları) kaynaklanabilir.
Çocuk hekimi tarafından muayene sırasında, kalp hastalığından şüphe edilmesinin en sık nedeni üfürüm duyulmasıdır. Çocukluk çağı üfürümlerinin yarıdan fazlası masum üfürümlerdir.
Ancak başka önemli bir bulgu olmadan, sadece üfürüm nedeniyle araştırma sonucunda doğumsal veya edinsel kalp hastalığı tanısı konulabilir. Doğumsal kalp hastalıkları bebek anne karnındayken de saptanabilmektedir.
Bu nedenle riskli gebeliklerde (şeker-kalp hastalıklı gebe, ileri yaşta gebelik, düşük-ölü doğum öyküsü, tüp bebek gibi) takip eden kadın-doğum uzmanının da önerisi ile ‘’fetal ekokardiyografik değerlendirme’’ yapılabilir.
Rutin kardiyolojik değerlendirmede; öykü alma, muayene, elektrokardiyografi (kalbin ritmini ve kasılma gücünü gösterir) ve ekokardiyografi yeterlidir. Egzersizle ilişkili veya ilişkisiz ritm bozukluğu şüphesinde ritm Holter (24 saatlik EKG) ve efor testi gerekebilir.
Ekokardiyografik değerlendirmenin yeterli olamadığı durumlarda ve hem tanı, hem de tedavi amacıyla (delik kapatma veya kapak darlığını giderme gibi) kalp keteterizasyonu ve anjiyografi uygulanabilir.
ÇOCUKLARDA KALP ÜFÜRÜMÜNÜN ÖNEMİ
Çocukluk çağında üfürüm duyulması başlıca üç nedene bağlıdır; Kalbin ortasındaki duvarda delik bulunması, kalp kapakçıklarında ve kalpten çıkan ana damarların kapakçıklarında darlık veya yetersizlik olması, masum üfürüm.
MASUM ÜFÜRÜM
Çocukluk çağında duyulan üfürümlerinin yarıdan fazlası masum üfürümlerdir. Masum üfürümler kalpte herhangi bir bozukluk olmadan duyulur.
Çocuklarda dakikadaki kalp atım sayısının erişkinlere göre daha fazla olması nedeniyle, hızlı akan kanın kalpte veya büyük damarlarda dolaşırken yaptığı türbulans (titreşim) sonucu duyulan uğultudur.
Ateş ve kansızlık dönemlerinde, dakikadaki kalp atım sayısı daha fazla olduğundan masum üfürümler daha şiddetli veya duyulabilir hale gelir. Çocukluk çağının her döneminde masum üfürüm duyulabilir.
Bu üfürümün çocuklara hiçbir zararlı etkisi yoktur. Onbeş yaşa kadar kaybolabildiği gibi, erişkin yaşa kadar da devam edebilir. Üfürümün kaybolup kaybolmamasının hiçbir önemi yoktur.
Önemli bir yakınma veya bulgu olmadan, sadece üfürüm duyulması doğuştan (delik, darlık gibi) veya edinsel (kalp romatizması gibi) bir kalp hastalığına da bağlı olabilir.
Deneyimli bir çocuk hekimi duyduğu üfürümün masum üfürüm veya kalp hastalığıyla ilişkili olabileceği konusunda fikir sahibi olsa da, biz çocuk kardiyoloji uzmanları olarak kesin tanının ancak ekokardiyografi ile konulacağını söyleyebiliriz.
Ekokardiyografik inceleme sonucunda, çocukta kalp hastalığı saptanmazsa ve duyulan üfürüm masum üfürüm kabul edilirse takibi yapılmaz. Çocukluk çağı kalp hastalıklarının erken tanı ve tedavi sonuçları sıklıkla yüz güldürücü olmaktadır.
Ancak gecikilmiş vakalarda tedavisi mümkün bir hastalığın bile, tedavi şansı kalmayabilir. Doktorunuz çocuğunuzda yakınma olsun veya olmasın, üfürüm duyduğu için önerdiği taktirde, fazla zaman kaybetmeden bir çocuk kardiyolog tarafından çocuğunuzun değerlendirilmesi uygun olur.