Ergenlik Dönemi ve Anne Baba Yaklaşımı

Ergenlik Donemi ve Anne Baba Yaklasimi

‘‘Ergenlik bireyin çocuksu tutum ve davranışlarının yerini yetişkinlik tutum ve davranışlarının aldığı, cinsiyet yetilerinin kazanıldığı dönemdir.’’
Genel olarak 12-20 yaş arası ergenlik dönemi olarak adlandırılır. Ortalama olarak kızlar erkeklere oranla iki yıl kadar önce olgunlaşmaları nedeniyle bu dönem ülkemizde kızlarda 10-12 yaşları arasında erkeklerde 12-14 yaşları arasında başlar.


Ergenliğin sonuna doğru bu farkın kapandığı görülür. Sosyoekonomik koşullar, iklim ergenliğin başlangıcında etkili olmakta olgunlaşmanın geç ya da erken olmasına neden olmaktadır. Ortaokul yıllarına denk düşen ilk gençlik ya da yeni yetmelik yıllarında, cinsel uyanışla birlikte yeni ruhsal özellikler ve davranışlar kendini gösterir. Dengeli ve uyumlu ilkokul çocuğu gider, yerine oldukça tedirgin, güç beğenen ve çabuk tepki gösteren bir genç gelir. Duyguları hızlı bir iniş çıkış gösterir. Çabuk sevinir çabuk üzülür. Çabuk sinirlenir, olur olmaz şeyi sorun yapar. Tepkileri önceden kestirilemez olur.

ERGENLİKTE GELİŞİM GÖREVLERİ


Bedensel özelliklerini kabul etmek ve bedeni olumlu kullanmak
Cinsel rolünü kabul etme ve bu role uygun davranışlar geliştirme
Her cinsten yaşıtlarıyla yeni ve daha olgun ilişkiler kurmak
Ana-babadan ve diğer yetişkinlerden duygusal bağımsızlığı gerçekleştirme, kendisi ile ilgili önemli karalar verebilme.
Meslek seçimi için gerekli ön hazırlıkları yapma ve kendisine en uygun olan mesleği seçebilme
Evliliğe ve aile yaşamına hazırlanmak
Ergenin bu gelişim görevlerini yerine getirebilmesi için daha önceki yılların gelişim görevlerini zamanında tamamlaması ve fizyolojik gelişimi açısından yaşına uygun bir olgunluk düzeyine erişmiş olması gerekmektedir.
Gelişim çağına özgü gelişim görevlerinin zamanında yerine getirilmesi kişinin çevresi ile uyumlu bir ilişki kurmasına, başarılamayan her gelişim görevi ise kişiliğin uyumunda bir soruna ve güvensizlik durumunun oluşmasına neden olmaktadır. Gelişim görevlerinin zamanında başarılmasına kişinin kendine duyduğu güven ve saygı, bunun yanında sosyal çevrenin kişiye sunacağı güven ve ön yaşantıların çeşitliliği önemlidir.


ERGENLİK DÖNEMİNDEKİ YÜKSEK DUYGUSALLIĞIN NEDENLERİ


Her yaşta uyum, duygusal gerginliği de beraberinde getirir. Çünkü yeni durumlara uyum, hem zihinsel, hem de hareketle ilgili davranışlarda değişikliği gerektirir.
Ergen çocukluk dönemindeki alışkanlık ve fikirlerinin artık kendisi için yetersiz olduğunu görür. Duygusal gerginlik, yerleşmiş olan bu alışkanlıkların yerlerine yenilerinin kazanılması sonucunda ortaya çıkar.
Çevresel ve toplumsal faktörler ergende güvensizlik duygusu yaratır ki bu da duygusallığa neden olur.


Kuşaklar arasındaki farklı duyuş ve düşünüş nedeniyle ana-baba ve ergen arasında yeterli düzeyde dostça bir ilişki kurulmamakta dır. Bunun sonucu olarak da, davranışlarından dolayı kendine çocuk muamelesi yapılan ergen, yer yer isyan etmektedir.
Aile içindeki duygusal ve sosyal etkileşim açısından başarılı bir çocukluk dönemi geçiren birey, ergenlik dönemi sorunlarını daha kolaylıkla çözebilir. Çocukluk yıllarında çocuklarıyla arkadaşça bir diyalog kurmayı başaran anne ve babalar, bu diyalogu ergenlik döneminde de sürdürmekte, genç için gerekli olan rehberlik işlevini yerine getirmiş olurlar.
Sosyal baskıyla oluşturulan güvensizlik ve şüphecilik duyguları yerine, gence bir kişiliğe sahip olduğu hissettirilmeli işinde ve sosyal yaşamında arzularını, yetenek ve gereksinimlerine uygun bir biçimde gerçekleştirebilmesine yardım edilmelidir.
Yeni bir çevreye uyum her yaşta zor olmakla beraber ergenlik döneminde uyumun daha da güçleştiği görülür. Bunun başlıca nedeni, ergenden kısa bir süre içinde bir çok yeni çevreye uyum göstermesinin beklenmesidir.


ANNE-BABALAR İÇİN BAZI TEMEL KURALLAR


Aşağıdaki kurallara özen göstermeniz, ergenler kendi kimliklerini ortaya koymaya çalışırken kaçınılmaz olarak ortaya çıkan stresi azaltmanıza yardımcı olacaktır.


DİNLEYİN
Tamamen farklı görüşte olsanız bile, çocuğunuzu her zaman dinleyin.


DAVRANIŞ İLE ÇOCUĞU BİRBİRİNDEN AYIRIN


Sizi rahatsız eden şey ile onu yapan kişiyi birbirine karıştırmayın. Ergen çocuğunuzun davranışlarından dolayı öfkelendiğiniz veya üzüldüğünüz zamanlar olacaktır. Ancak bu çocuğunuza olan sevginizin bittiği anlamına gelmez. Hatta büyük olasılıkla tam tersi bir anlam taşır: Ona önem veriyor olmanız. Öfkenizi çocuğunuzun tüm kişi olarak varlığına değil davranışları üzerinde odaklamaya gayret edin.


ÖNEMSİZ KONULARI GÖRMEZDEN GELİN

Ergen çocuğunuzun görünümü ya da davranışları sizi ne kadar rahatsız ederse etsin, sürekli eleştirmekten kaçının. Önemsiz durumları görmezden gelin. Daha önemli konularda düşüncelerinizi, neyi ve neden tasvip etmediğinizi belirtin ancak onun da sizden farklı görüşte olma hakkına saygı duyduğunuzu gösterin.


TAKDİR EDİN

Ergen çocuğunuzun yaptıklarına ilgi gösterin. Onu gerçekten takdir edebileceğiniz fırsatları da görmeye çalışın.


UZLAŞMA SAĞLAYIN

Fikir ayrılıkları çıktığında, her iki tarafın da kabul edebileceği bir uzlaşma zemini bulmaya çalışın. En kötü olasılıkla, uzlaşamadığınız konusunda uzlaşın.


SÜREKLİ SÖYLENMEYİN

Sürekli nutuk çekip, söylenmeyin. “Ben senin yaşındayken….” ile başlayan akıl vermelerden kaçının. Büyük olasılıkla onun yaşındayken onunla ortak yönünüz düşündüğünüzden çok daha fazlaydı!

 
ELEŞTİRİLMEYE HAZIRLIKLI OLUN

Eleştirilerin hedefi olmaya, yani yaşadığı tüm sorunların, zorlukların nedeni olduğunuz, büyümesine ve eğlenmesine izin vermediğiniz gibi eleştiriler yöneltmesine hazırlıklı olun.


ÇOCUĞUNUZDAN VAZGEÇMEYİN

Bu eleştirilerin çoğu yüreğinize işlemesin. Çocuğunuzdan vazgeçmeyin. Ergenler aslında düşündüğünüzden çok daha fazlasını izler, dinler ve öğrenirler.


RUH DURUMU SÜREKLİ DEĞİŞEBİLİR
Bu yaşlarda, kısmen hormonal değişimlerden dolayı, kısmen de bu dönemde çok sık yaşanan kaygılara bir tepki olarak ruh durumunda hızlı ve bazen aşırı değişimler olması son derece normaldir. Bunları anlayışla karşılamaya çalışın.


MUTLU SON

Ergenliğin son dönemlerinde ergenlerin çoğu anne-babaları ile birlikteliklerinde daha rahat olurlar. Tüm bu dönem boyunca onlara adil ve tutarlı bir şekilde davrandıysanız, büyüme ve olgunlaşmaları için fırsat ve olanak verdiyseniz, ergenlikten aile bağları etkilenmeden çıkacak ve yetişkinliğe adım atacaklardır.

İÇİNDEKİLER

Önemli Yazılar