Gaz ve Dışkı Tutamama Problemi (Anal İnkontinans) Nedir?

Gaz Diski Tutamama Problemi Nedir

GAZ VE DIŞKI TUTAMAMA PROBLEMİ (ANAL İNKONTİNANS)

Gaz ve dışkı tutamama problemi genellikle 60 yaş üzeri bireylerde görülmektedir. Cinsiyet açısından, kadınlarda görülme olasılığı erkeklere göre daha fazladır. Kadınlar geçmişte doğum yaptıkları ve bu doğumları yaparken zorlandıkları için ilerleyen yaşlarında gaz ve dışkılarını tutmakta zorlanabilirler. Gaz ve dışkı tutamama problemi, ilerleyen yaş ile birlikte meydana gelebildiği gibi doğum yaptıktan sonra kısa bir süre meydana gelip sonradan normale dönebilir. Ancak yıllar sonra bu durumun tekrar etmeyeceğinin garantisi bulunmamaktadır. Doğum yaparken zorluk çeken her kadın 60 yaşından sonra bu hastalıktan müzdarip olabilir. Doğum sırasında zorluk çeken kadınlarda görülmekte olduğu gibi diyabet hastalarında, makat bölgesinden cerrahi operasyon geçiren bireylerde ve omirilik hastalıkları bulunan bireylerde de gözlemlenebilen bir problemdir.

ANAL İNKONTİNANS NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Gaz ve dışkı tutamama problemi ciddiye alınması gereken bir problemdir ve vakit kaybetmeden bir uzmana başvurulmalıdır. Genellikle fazla zorlanmadan ötürü anal bölgede meydana gelen kas yırtılmaları sebebi ile birey gaz ve dışkısını tutmakta zorlanmaktadır. Bu sebeple eğer kaslarda yırtılma varsa cerrahi operasyon ile bu yırtılmaların onarılması gerekmektedir. İnsan vücudundaki kaslar yeterince çalışmadığı zaman işlevini yitirmektedir. Kas onarımı sağlandıktan sonra, problemin tekrar etmeyeceğinin garantisi yoktur. O yüzden bir takım egzersizler yapılmalı ve kasların güçlenmesi sağlanmalıdır.

GAZ VE DIŞKI TUTAMAMA PROBLEMİNİN PSİKOLOJİK BOYUTU

Gaz ve dışkı tutamama problemi olan birey toplum içerisinde sürekli olarak gaz kaçırdığı için mahcup olmaktadır ve hayatının geri kalanını bez kullanarak geçirmek durumundadır. Bu durum, zaman içerisinde kişiyi psikolojik açıdan fazlası ile yıpratmaktadır. O yüzden gaz ve dışkı tutamama probleminin bir an önce tedavisi sağlanmalıdır. Tedavinin sağlanması, kişiyi fiziksel ve mental açıdan rahatlatacaktır.

ANAL İNKONTİNANSIN DERİNLEMESİNE İNCELENMESİ: BELİRTİLER, RİSK FAKTÖRLERİ VE DOĞRU TANI

Anal inkontinans (Gaz ve Dışkı Tutamama), sadece yaşlılık veya doğum ile ilişkilendirilebilecek basit bir durum değildir; yaşam kalitesini derinden etkileyen ve mutlaka uzman hekim tarafından yönetilmesi gereken karmaşık bir sağlık sorunudur. Anal inkontinansın şiddeti kişiden kişiye değişebilir. Bazı bireyler yalnızca gaz kaçırma sorunu yaşarken, diğerleri sıvı veya katı dışkıyı tamamen kontrol edemeyebilir. Dışkı kaçırma problemi, özellikle sosyal ortamlarda ve iş hayatında büyük bir kısıtlayıcı etkiye sahiptir.

Anal inkontinansın ana belirtileri şunları içerir:

  • Gazı kontrol edememe ve istemsiz gaz çıkarma.
  • Tuvalete yetişme süresinin yetersiz kalması (Sıkışma Tipi İnkontinans).
  • Fiziksel aktivite sırasında veya öksürme/hapşırma ile dışkı sızıntısı.
  • İç çamaşırında fark edilen dışkı lekeleri veya sızıntıları.

Risk faktörleri incelendiğinde, temel nedenler genellikle anal sfinkter (makat kasları) ve pelvik taban kaslarının fonksiyon bozukluğuna dayanır. Bu fonksiyon bozukluğuna yol açan en yaygın durumlar şunlardır:

  1. Doğum Travmaları: Özellikle forseps veya vakum kullanılan zorlu vajinal doğumlar, anal sfinkter kasında yırtıklara (obstetrik sfinkter hasarı) neden olabilir. Bu hasarlar başlangıçta belirti vermese de, ilerleyen yaşlarda kas gücünün azalmasıyla birlikte ortaya çıkar.
  2. Rektal Cerrahiler: Hemoroid (basur), anal fissür (makat çatlağı) veya fistül ameliyatları sırasında makat kaslarına istemeden verilen hasarlar.
  3. Nörolojik Hastalıklar: Diyabetin neden olduğu nöropati (sinir hasarı), multipl skleroz (MS), Parkinson hastalığı veya inme gibi merkezi sinir sistemini etkileyen hastalıklar, dışkılama refleksini kontrol eden sinir sinyallerini bozabilir.
  4. Kronik Kabızlık ve İshal: Uzun süreli kabızlıkta aşırı ıkınma, pelvik taban kaslarını gerer ve zayıflatır. Kronik ishal ise sıvı dışkının kontrolünü zorlaştırır ve sfinkter kaslarını yorar.

Doğru Tanı Yöntemleri: Anal inkontinans şikayeti ile uzmana başvurulduğunda, hekim öncelikle detaylı bir fiziksel muayene yapar. Ardından, problemin kaynağını kesin olarak belirlemek için ileri tanı yöntemleri kullanılır:

  • Anal Manometri: Makat kaslarının gücünü ve rektumdaki basınçları ölçerek sfinkterin ne kadar iyi çalıştığını belirler.
  • Endoanal Ultrasonografi: Makat kaslarının (sfinkter) yapısını yüksek çözünürlükte görüntüleyerek kas yırtığı veya hasarı olup olmadığını ortaya koyar.
  • Pudendal Sinir Testi: Anal bölge kaslarını kontrol eden pudendal sinirlerin işlevini değerlendirir. Sinir hasarının varlığını ve şiddetini gösterir.

ANAL İNKONTİNANSTA GÜNCEL TEDAVİ VE YÖNETİM STRATEJİLERİ

Tedavi, tanının kesinleşmesinden sonra hastanın özel durumuna göre planlanır ve genellikle cerrahi olmayan yöntemlerle başlanır.

1. Konservatif Tedavi Yaklaşımları

  • Diyet ve Yaşam Tarzı Yönetimi: Dışkı tutamama probleminde ilk ve en kritik adım diyetin düzenlenmesidir. Uzman bir diyetisyen eşliğinde, dışkıyı yumuşak ve şekilli tutacak yüksek lifli gıdalarla (tam tahıllar, sebzeler ve meyveler) beslenme önerilir. Bağırsak hareketlerini hızlandırıp durumu kötüleştiren kafein, alkol ve baharatlı yiyeceklerden kaçınmak önemlidir.
  • İlaç Tedavisi: Dışkı kıvamını düzenleyici ilaçlar (Loperamid gibi ishal kesiciler) veya kabızlık durumunda dışkıyı yumuşatıcı ajanlar kullanılabilir.

2. Pelvik Taban Rehabilitasyonu

  • Kegel Egzersizleri ve Kas Güçlendirme: Düzenli ve doğru şekilde yapılan pelvik taban egzersizleri (Kegel egzersizleri), makat kaslarını ve çevresindeki destekleyici kasları güçlendirerek inkontinans şikayetlerini büyük ölçüde azaltır. Bu egzersizler, özellikle erken evre inkontinans ve doğum sonrası zayıflıklarda çok etkilidir.
  • Biofeedback (Biyogeribildirim) Terapisi: Bu ileri rehabilitasyon yöntemi, kişinin sensörler yardımıyla anal sfinkter kaslarını doğru zamanda ve yeterli güçte kasıp gevşetmeyi öğrenmesini sağlar. Hastalar, kendi kas aktivitesini ekranda görerek bilinçli kas kontrolü yeteneğini geliştirir.

3. Minimal İnvaziv ve Cerrahi Tedaviler

Cerrahi tedavi, kas yırtılmalarının veya ciddi sinir hasarının bulunduğu ve konservatif yöntemlere cevap vermeyen ileri vakalar için ayrılmıştır.

  • Sfinkteroplasti: Travma sonucu hasar görmüş veya yırtılmış anal sfinkter kaslarının cerrahi olarak onarılması ve uçlarının birleştirilmesidir. Orijinal metinde bahsedilen kas yırtılmalarının onarılması bu operasyonu ifade eder ve hastanın tutma gücünü geri kazanmasını sağlar.
  • Sakral Sinir Stimülasyonu (SNS): Sinir kaynaklı inkontinans vakalarında, rektal bölgeyi kontrol eden sakral sinirlere hafif elektriksel uyarılar gönderen küçük bir cihaz (tıpkı bir kalp pili gibi) implant edilir. Bu uyarılar, sinirlerin işlevini iyileştirerek bağırsak hareketlerinin ve sfinkter refleksinin düzelmesine yardımcı olur.
  • Yapay Sfinkter İmplantasyonu: Çok ciddi ve onarılamayacak kas hasarlarında, makat çevresine cerrahi olarak şişirilebilen bir yapay sfinkter yerleştirilebilir. Bu cihaz, dışkılamanın manuel olarak kontrol edilmesini sağlar.

HAYAT KALİTESİNİ YÜKSELTMEK: PSİKOLOJİK VE SOSYAL DESTEK

Anal inkontinans, bireyin sosyal ve duygusal sağlığını derinden yaralar. Utanç, yalnızlık ve depresyon bu durumun en yaygın psikolojik sonuçlarıdır. Hastaların, bu problem nedeniyle sosyal aktivitelerden kaçınması, seyahat edememesi ve hatta evden çıkmakta zorlanması sosyal izolasyona yol açar. Bu nedenle tedavi sürecine psikolojik destek veya terapi eklenmesi önemlidir. Bireyin yaşadığı kaygıyı ve utancı yönetmesine yardımcı olmak, tedaviye uyumunu ve dolayısıyla fiziksel iyileşme hızını artırır.

Unutulmamalıdır ki, gaz ve dışkı tutamama problemi yüz binlerce kişinin karşılaştığı yaygın bir tıbbi durumdur ve modern tıp bu sorunu yönetmek ve tedavi etmek için etkili çözümler sunmaktadır. Erken teşhis ve multidisipliner bir yaklaşımla (gastroenteroloji, proktoloji, fizik tedavi ve psikoloji), bu problemle yaşayan bireylerin hayat kalitesini önemli ölçüde geri kazanması mümkündür.

Prof. Dr. Turgut İPEK

Genel Cerrahi, Obezite Cerrahisi