Septum Deviasyonu Nedir? Tanısı Nasıl Konulur?

Septum Deviasyonu

SEPTUM DEVİASYONU NEDİR?

Septum deviasyonu burun kemiğinde ve kıkırdağındaki eğrilik anlamına gelmektedir. Bu eğrilik kişinin nefes almasını zorlaştırmaktadır. Normalde dümdüz olması gereken burun içindeki kıkırdak ve kemik sağ veya sola doğru eğrilmiş vaziyettedir.

Bu durum kişinin ailesindeki bireylerin herhangi birinde septum deviasyonu bulunması sebebi ile genetik faktörler sonucu kendisine geçmesi ile meydana geldiği gibi dışardan alınan darbeler sonucunda sonradan da oluşabilir.

GENETİK FAKTÖRLERE BAĞLI OLARAK GELİŞEN SEPTUM DEVİASYONU

İnsanlar ilk doğdukları zaman yani bebeklik zamanlarında burunlarındaki kıkırdak ve kemikler henüz gelişimini tamamlamamıştır. Ancak ilerleyen süreçte burunları genetik faktörlere bağlı olarak gelişim ve değişim gösterir.

Kiminin burnu küçük ve sağlık açısından herhangi bir problem teşkil etmeyecek şekilde düzgün yapıya sahiptir. Bazılarının burnu ise daha büyük ve kemiklidir. Büyük, kemikli ve köprülü burunlarda şekil bozuklukları meydana gelebilir. Bunlardan biri de septum deviasyonudur.

Bazılarının burnu, özellikle ergenlik çağından sonra yani vücut gelişimini tamamlandıktan sonra şekil olarak bozulmaktadır. Bu bozukluk yalnızca görsel bir bozukluk değildir ve kişinin sağlıklı bir şekilde nefes almasını da engellemektedir. Bu yüzden sağlıklı bir şekilde nefes almak isteyen birey septum deviasyonu ameliyatı olmalıdır.

DARBELER SONRASI OLUŞAN SEPTUM DEVİASYONU

Septum deviasyonu genetik yatkınlık sonucu doğuştan gelebildiği gibi, dışarıdan buruna gelen darbeler sonucu da meydana gelebilir. Özellikle çocuklarda sıklıkla görülmektedir.

Genetik açıdan estetik bir buruna sahip olan çocuk arkadaşları ile oynarken, güreşirken tam olarak gelişimini tamamlamış olduğu için darbelere yeterince dayanıklı olmayan burnuna, herhangi bir darbe alırsa burun kemiğinde ve kıkırdağında eğrilik meydana gelebilir.

Yetişkin bireylerde, fiziksel kavga sonucu buruna darbe alınması, trafik kazası sonucu burnun direksiyona ya da yolcu koltuğuna çarpması, şiddetli bir şekilde dolap, kapı, duvara çarpılması gibi durumlarda burun dışarıdan darbe aldığı için eğrilik meydana gelebilir.

SEPTUM DEVİASYONUNUN TEDAVİSİ SAĞLANMALIDIR

Septum deviasyonu doğuştan veya darbeler sonrası meydana gelen ve sebebi ne olursa olsun tedavisi sağlanması gereken bir sağlık sorunudur. Ameliyat sonrası gerçek anlamda nefes alabilen hasta, bunun bir sağlık problemi olduğunun farkına varacaktır.

Rahat bir şekilde nefes alabilmek fiziksel olarak kişiyi rahatlattığı gibi, psikolojik açıdan da iyileşmesini sağlayacak ve özgüvenini artıracaktır.

TANI VE UZMAN GÖRÜŞÜ

Septum deviasyonu şüphesi varsa, bir kulak burun boğaz uzmanına başvurmak en doğru adımdır. Uzman hekim önce yüz ve burun bölgesini dikkatle inceler, ardından genellikle muayene aynası veya ışıklı bir endoskop yardımıyla burun içini detaylı olarak gözlemler. Bu aşamada eğrilik derecesi, hava akışını ne ölçüde engellediği ve sinüs boşluklarının durumu değerlendirilir. Hekimin muayenesi sırasında ellerle burun sırtına dokunarak dış görüntüdeki asimetriye bakılır, hastadan bir taraf kapatılarak nefes alması istenir. Endoskopik inceleme sırasında burun içindeki yapıların canlı ve real-time görüntüsü elde edilir; sinüs ağızlarının, kıkırdak dokusunun ve kemik yapısının durumu net biçimde izlenir. Daha ileri vakalarda, özellikle sinüs yakınlarında sinüzit atakları sıklaşıyor veya kafa tabanı ile ilgili şüpheler varsa bilgisayarlı tomografi kullanılabilir.

BT görüntülemesi, septumun eğrilik açısını ve kemik konumunu net bir şekilde gösterir ve cerrahi planlamayı daha hassas kılar. Bazı durumlarda fonksiyonel testler de uygulanır; burun içi hava akışını ölçen akımölçer ile hastanın nefes alma performansı sayısal olarak tespit edilir. Bütün bu bilgiler ışığında uzman hekim, septum deviasyonunun derecesini –hafif, orta veya şiddetli olarak– belirler ve hastaya hem cerrahi hem de cerrahi olmayan tedavi seçeneklerini anlatır. Hafif eğriliklerde önce semptomatik tedavilere başvurulurken, nefes alma problemleri belirginleştiğinde cerrahi müdahale kaçınılmaz hâle gelir.

EVDE UYGULANABİLECEK DESTEKLEYİCİ YÖNTEMLER

Cerrahi müdahale bazen kaçınılmaz olsa da, septum deviasyonu semptomlarını hafifletmek için evde de bazı yöntemler denemek mümkündür. Eczanelerden temin edilebilecek tuzlu su (salin) nazal spreyleri, burun içini nemlendirerek mukusu yumuşatır ve tıkanıklığı hafifletir. Günde birkaç kez uygulandığında belirli bir rahatlama sağlayabilir. Bir kapta kaynamış suyun buharıyla yüzünüzü örtüyle kapatarak buhar tedavisi uygulamak, burun içini nemlendirir ve katılaşmış mukusun gevşemesini sağlar; bu sayede sinüslerdeki basınç azalır ve nefes almanın yolu kısmen açılır. Kuru ortamlar özellikle kış aylarında sorunu ağırlaştırır; bu yüzden evde veya ofiste hava nemlendirici kullanmak, burun mukozasının kurumamasını ve mukus akışının kolaylaşmasını sağlar.

Uzanma ve uyuma pozisyonlarına özen göstermek, özellikle gece tıkanıklığı çekene yardımcı olur; yatak başını 15–20 santimetre yükseltmek, burun tıkanıklığını azaltır. Sıcak duş almak ve alın-sinüs bölgesine ılık kompres tutmak da sinüs bölgesindeki basıncı düşürerek nefes yolunu rahatlatan yöntemler arasındadır. Bitkisel destek olarak okaliptüs, nane veya kekik yağı içeren buhar losyonları kullanmak da sinüslerde kısa süreli rahatlama sağlayabilir; ancak bu tür ürünler kullanılmadan önce alerji veya hassasiyet kontrolü yapmakta fayda vardır. Ayrıca, sıklıkla zencefil çayı ve ıhlamur gibi içecekler, hem boğazı nemlendirir hem de rahatlamaya yardımcı olur. Bu yöntemler kesin tedavi yerine geçmez; sadece semptomların şiddetini azaltarak yaşam kalitesini iyileştirebilir ve hastayı cerrahi kararı öncesinde rahatlatabilir.

AMELİYAT ÖNCESİ HAZIRLIK

Septoplasti veya rinoplasti gibi cerrahi müdahalelere karar verildiğinde ameliyat öncesi hazırlık süreci büyük önem taşır. Ameliyat öncesinde uzman hekim, hastanın genel sağlık durumu üzerinde detaylı bir değerlendirme yapar; kronik hastalık geçmişi, kullanılan ilaçlar, alerji öyküsü ve önceki ameliyatlar hakkında bilgi alır. Gerekli görüldüğünde kan tahlilleri, elektrokardiyogram (EKG) ve akciğer grafisi istenir. Sigara içen hastalar ameliyattan en az iki-üç hafta önce sigarayı bırakmalıdır; çünkü sigara, burun mukozasındaki kan akışını olumsuz etkileyerek iyileşme sürecini geciktirir. Alkol kullanımı da ameliyattan en az bir hafta önce sonlandırılmalıdır. Aspirin ve benzeri kan sulandırıcı ilaçlar, ameliyat sırasında kanama riskini artırabileceğinden cerrahi tarihinden en az on gün önce kesilmelidir. Bitkisel destek ürünleri, yeşil çay veya zencefil hapı gibi maddeler de kanama riskini ortaya çıkarabileceği için hekime önceden bildirilmelidir. Ameliyat öncesi ağız ve diş hijyenine dikkat etmek, ağız içi bölgesindeki olası enfeksiyon riskini azaltır; diş eti hastalıkları, ameliyat sonrası septum hattına yayılabilecek enfeksiyonlara zemin hazırlayabilir. Hastanın psikolojik olarak da hazırlanması önemlidir; ameliyat süreci, riskler ve iyileşme aşamaları hakkında verilen detaylı bilgiler, hastaya güven verir. Aile ve yakın çevrenin moral desteği, iyileşme motivasyonunu artırır. Ameliyat sabahı aç karna olunması gerekebilir; bu yüzden hasta, cerrahinin yapılacağı saat aralığında hastanede hazır bulunmalı, ameliyat sonrası ihtiyaç duyabileceği eşofman, bol düğmeli gömlek, rahat iç çamaşırı gibi konforlu kıyafetleri önceden hazırlamalıdır.

AMELİYAT SONRASI DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

Septoplasti ameliyatı sonrası birkaç gün burun içinde tam anlamıyla rahatlama sağlanamayabilir; ancak iyileşme sürecine gösterilen dikkat, uzun vadeli konforu belirler. Ameliyat sırasında burun deliklerine yerleştirilen tamponlar genellikle ilk 24–48 saatte çıkarılır. Dışarı yerleştirilen şeffaf atel yani splint ise ameliyattan yaklaşık yedi gün sonra alınır. Tampon ve splint varken burun tamamen kapalı hissedilebilir; bu durum normal kabul edilir. Hafif ila orta derecede ağrı, ödem ve rahatsızlık hissi, ameliyatın doğal sonuçlarıdır. Doktorun önerdiği ağrı kesici ve antienflamatuar ilaçların düzenli kullanımı, ödemin hızla inmesine yardımcı olur. Başın hafifçe yukarıda tutulması, örneğin üç-dörtlü yastık desteği kullanılması ve bol su tüketimi şişliklerin azalmasına katkı sağlar. İlk birkaç gün hafif pembe renkli kanama veya kanlı mukus akıntısı görülebilir. Mendille burna hafifçe dokunarak akıntıyı temizlemek yeterlidir; güçlü silme veya kuvvetli nefes üfleme kanamayı artırabilir. Kanama devam ederse baş geriye atılmadan öne eğimli bir oturuş pozisyonu ve buruna soğuk kompres uygulaması kanamayı kontrol altına alabilir.

Ameliyat bölgesine su teması, genellikle 5–7 gün sonra sınırlı olarak izin verilen bir eylemdir; yaranın direkt sabunlu suyla temasından kaçınılmalı, burun delikleri etrafındaki cilt nazikçe temizlenmelidir. Hekimin önerdiği tuzlu su spreyleri, burun içinin nemli kalmasına ve kabuklanmanın önlenmesine yardımcı olur. İlk birkaç gün hafif gıdalar tercih edilmelidir; çok sıcak veya baharatlı yemekler kan damarlarını genişleterek ödemi artırabilir. Ağızdan nefes alındığı için boğaz kuruluğu ve hafif boğaz ağrısı yaşanabilir; ılık içecekler ve yutkunmayı kolaylaştıran yumuşak yiyecekler rahatlık sağlar. Fiziksel aktivite olarak ağır kaldırmak, yüzüstü yatmak, başı ani şekilde eğmek gibi hareketlerden en az iki-üç hafta kaçınılmalıdır.

Yüksek tempolu egzersizler, spor salonu aktiviteleri ve yüzme ise genellikle dört-altı hafta boyunca ertelenir. Hafif yürüyüşler ve havadar ortamlarda kısa süreli dolaşmak yeniden başlanabilecek aktiviteler arasındadır. Ameliyat sonrası ilk kontrol, çoğunlukla bir hafta içinde yapılır; bu muayenede splint çıkarılır ve yaranın durumu değerlendirilir. Ardından bir ay, üç ay ve altı ay gibi periyotlarla kontroller devam eder; bu takipler, müdahalenin başarısını izlemek ve gerekirse ek tedaviler planlamak açısından büyük önem taşır. Doğru bakım ve dikkatli bir iyileşme süreci, septoplasti ameliyatının uzun vadede sağladığı faydaların kalıcılığını garanti altına alır.

SIKÇA SORULAN SORULAR (SSS)

Septum deviasyonu ameliyatı her yaşta yapılabilir mi? Genellikle ergenlik sonu, yani on altı–on sekiz yaş itibarıyla yüz kemikleri ve kıkırdak yapısı oturduğu için ameliyat önerilir. Ancak çocukluk çağında ciddi nefes alma zorluğu ve tekrarlayan sinüzit atakları varsa, hekim uygun gördüğünde daha erken yaşta müdahale gerçekleştirebilir.

Ameliyat riski yüksek mi? Septoplasti, kulak burun boğaz uzmanlarının sıkça uyguladığı ve riskleri görece düşük bir cerrahi işlemdir. Enfeksiyon, kanama, his kaybı ya da septal perforasyon (septumda delik oluşumu) gibi komplikasyonlar nadiren görülür. Uzman cerrah seçimi ve ameliyat öncesi hazırlık sürecine özen göstermek, bu riskleri en aza indirmeye yardımcı olur.

Ameliyat sonrası burun estetiği de yapılabilir mi? Evet. Septoplasti ile birlikte rinoplasti, yani estetik burun ameliyatı yapmak mümkündür. Bu sayede hem septum eğriliği düzeltilir hem de burun dış görünüşü istenilen şekle kavuşur. Bazı durumlarda ameliyat kademeli planlanabilir; önce septoplasti sonra estetik müdahale ya da her ikisi aynı seansta gerçekleştirilebilir.

Tam anlamıyla rahat nefes alma ne zaman sağlanır? İlk iki–üç haftada belirgin bir rahatlama hissedilmeye başlanır; ancak burun içi dokulardaki şişliklerin tamamen inmesi ve septumun iyileşmesi üç–altı ayı bulabilir. Bu süreç sabır gerektirir. Düzenli hekim kontrollerine uyan hastalar, uzun vadede çok daha konforlu nefes aldıklarını ifade eder.

Ameliyattan sonra tekrar eğrilik oluşur mu? Uygun cerrahi teknik kullanıldığında ve iyileşme sürecinde dikkatli davranıldığında tekrar eğrilik (relaps) nadiren ortaya çıkar. Ancak sonrasında yaşanacak travmalar, kazalar veya hastanın kontrolleri aksatması hâlinde septum yeniden eğrilebilir. Bu nedenle koruyucu önlemlere dikkat etmek ve düzenli kontrolleri sürdürmek önemlidir.

ÖZET VE SON TAVSİYELER

Septum deviasyonu, “gözle görünmez ancak nefesi engelleyen” bir sorun olarak sıklıkla göz ardı edilir. Genetik faktörler ve dış travmalar, septum eğriliğine yol açar. Bebeklik ve ergenlik dönemlerinde yüz gelişimiyle gizli kalan eğrilikler, ilerleyen yıllarda burun tıkanıklığı, horlama, sinüzit ve yaşam kalitesini etkileyen pek çok problemle ortaya çıkar. Bu yüzden aşağıdaki adımları izleyerek erken tanı ve doğru müdahaleyle hem fiziksel hem de psikolojik açıdan güçlü kalmak mümkündür. Öncelikle burun tıkanıklığı, ağızdan solunum, kronik baş ağrısı gibi belirtileriniz varsa bir kulak burun boğaz uzmanına danışın. Ameliyat kararından önce tuzlu su spreyleri, buhar terapisi ve nemlendiriciler gibi destekleyici yöntemlerle semptomlarınızı hafifletmeye çalışın. Ameliyat kararı alınırsa sigara ve alkolü bırakın, kullanılan ilaçları hekiminizle paylaşın, ağız hijyeninize özen gösterin ve ameliyat sonrası ihtiyaç duyabileceğiniz eşyaları önceden hazırlayın.

Ameliyat sonrası dönemde ise nazik bakım, doktor kontrollerine düzenli gitme, ilaç ve spreyleri aksatmama, ağır fiziksel aktivitelerden kaçınma gibi prensiplere uymanız, iyileşmeyi hızlandırır. Ameliyat kaygınızı sevdiklerinizle paylaşmak, moral desteği sağlamak ve gerekirse psikolojik danışmanlık almak da önemlidir. Uzun vadeli olarak ise kontrolleri ihmal etmeyin; herhangi bir travma, kaza veya yeni bir şikâyet ortaya çıktığında hemen hekiminize başvurun. Unutmayın ki “burundan rahat nefes almak” hem fiziksel performansı hem de ruh halini doğrudan etkiler. Septum deviasyonu tanısı konulan herkes, hekimin yönlendirmesiyle sağlıklı bir solunum sistemine kavuşabilir. Erken teşhis, doğru tedavi ve düzenli kontroller, size “yeni bir nefes” deneyimini sunar ve gün içinde daha enerjik, daha mutlu ve daha üretken hissetmenizi sağlar. Eğer hâlâ burun tıkanıklığı, nefes darlığı, horlama veya sinüzit şikâyeti yaşıyorsanız, bir an bile beklemeden kulak burun boğaz uzmanınıza başvurmanızı öneririz.

Op. Dr. Bülent Deniz ÇUHALI

Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları, Medikal Direktör

İÇİNDEKİLER

Önemli Yazılar