Yeme Bozukluğunun Belirtileri ve Nedenleri

Yeme Bozukluğunun Belirtileri ve Nedenleri


YEME BOZUKLUĞUNUN BELİRTİLERİ VE NEDENLERİ

Yeme bozuklukları, son zamanlarda artış gösteren bir sağlık problemi olarak yaygınlaşmaktadır. Bu rahatsızlıklar, bireyin yeme davranışı alışkanlıklarında anormal değişiklikler göstermesiyle ortaya çıkar ve genellikle fiziksel, duygusal ve sosyal sorunlara yol açar.

Yeme bozukluğunun belirtilerini ve nedenlerini anlamak, hem bu sorunu yaşayanlar için önemli bir adım atmak hem de toplumda farkındalık yaratmak açısından büyük önem taşır.



YEME BOZUKLUĞU NEDİR?

Yeme bozuklukları, beden ağırlığı ile aşırı uğraş ve yeme davranışlarındaki değişikliklerle giden anoreksiya nervoza, bulimia nervoza, tıkanırcasına yeme bozukluğu gibi bozuklukları içeren psikolojik bir rahatsızlıktır.

Bu rahatsızlığın belirtileri hangi yeme bozukluğu tipi olduğuna göre,  aşırı kilo kaybı veya kilo alma, yemekle ilgili yoğun düşünceler, kendini beğenmeme hali, sosyal izolasyon  gibi çok yönlü seyredebilmektedir.

Özellikle genç kızlarda ve genç kadınlarda daha sık görülen bu rahatsızlık, hem fiziksel hem de psikolojik olarak ciddi sonuçlara yol açabilir. Yeme bozukluğunun nedenleri tam olarak bilinmese de bu konu hakkında yapılan çalışmalar, çeşitli faktörlerin etkili olabileceğini göstermektedir.

Bunlar arasında toplumsal baskı, medyanın etkisi,hormonal dengesizlikler, genetik yatkınlık gibi etmenler yer almaktadır. Ayrıca travmatik yaşantılar, stresli yaşam koşulları da yeme bozukluklarının ortaya çıkmasına sebebiyet verebilmektedir.

Bu bireylerin tedavi sürecinde psikoterapi, beslenme danışmanlığı ve medikal müdahale gibi yöntemlerin kullanılmasını önermektedir. Tedavi sürecinde destekleyici bir aile veya arkadaş çevresi de oldukça önemlidir.



YEME BOZUKLUĞU BELİRTİLERİ

Yeme bozukluğunun belirtileri genellikle kişiden kişiye ve bozukluğun tipine göre değişebilmektedir.

Yeme bozukluğu, bir beslenme sorunu olmasından ziyade, daha çok yiyecekleri ele alış biçimi ve kişinin kendi bedeniyle olan ilişkisinin bozulmasıdır.

Etkilenen insanlar; yeme davranışlarını aşırı derecede kısıtlar, güçlü bir şekilde kontrol eder veya davranışlarının kontrolünü tamamen kaybeder.

Öncelikle, yeme bozukluğu olan bireylerde aşırı kilo kaybı veya aşırı kilo alımı gözlenebilir. Bu durum, kişinin normalden çok daha az veya çok daha fazla yemek yemesinden kaynaklanabilir.

Ayrıca, sürekli olarak diyet yapma veya aşırı egzersiz yapma, yediği yemekleri kusma yolu ile çıkarma davranışı veya yoğun laksatif kullanımı gibi davranışlar da yeme bozukluğunun belirtileri arasındadır.

Yeme bozukluğu olan kişilerde mide bulantısı, kusma veya sindirim problemleri gibi fiziksel semptomlar da sıkça görülür. Bunların yanı sıra, obsesif düşünceler ve takıntılı davranışlar da yeme bozukluğunun belirtilerinden biridir.

Kişi sürekli olarak yemekle ilgili düşüncelerle meşgul olur ve yemek konusunda kontrolsüz hisseder. Yeme bozukluklarının nedenleri ise oldukça karmaşıktır ve her birey için farklılık gösterebilir.

Genetik faktörler, çevresel etkiler, kişilik özellikleri ve psikolojik sorunlar gibi birçok etken yeme bozukluklarına yol açabilir. Özellikle toplumdaki beden algısı ve medyanın etkisi, yeme bozukluğu riskini artırabilir.



BESLENME VE YEME BOZUKLUKLARI

  • Pika (en az bir ay süreyle, sürekli olarak, besleyici bir değeri olmayan, besin olmayan bir maddeyi örn. kağıt, saç, boya, sabun, kül, kil tüketilmesidir)
  • Geri çıkarma (geviş getirme) bozukluğu (sık sık, en az bir ay süre ile yediği yemeği geri çıkarması durumudur)
  • Kaçıngan/kısıtlı yiyecek alımı bozukluğu
  • Anoreksiya nevroza (kişinin düşük vücut ağırlığına rağmen kilo almayı güçleştiren davranışlarda bulunmasıdır)
  • Bulimia nevroza (kişinin yemek yemeyi durduramadığı yeme atakları ve kendi kendini kusturma, bağırsak çalıştıran ya da diğer ilaçları yanlış yere kullanma, neredeyse hiç yememe ya da aşırı spor yapma tekrarlayan davranışlar da bulunmasıdır)
  • Tıkınırcasına yeme bozukluğu (bulimia benzeri anca kilo alımını önleyici davranışları yoktur)
  • Gece Yeme Bozukluğu: Uykudan uyanarak yemek yeme ya da akşam yemeğinden sonra aşırı yiyecek tüketme ile kendini gösteren, yineleyen gece yemek yeme ataklarıdır. Kişi uyanık ve kendindedir.

Emosyonel yeme, açlık hissi nedeniyle ya da öğün zamanı geldiği için ya da sosyal gereklilik olduğu için değil de, sadece duygulanıma cevaben ortaya çıktığı düşünülen, yeme davranışı olarak tanımlanmıştır.



YEME BOZUKLUKLARININ NEDENLER: PSİKOLOJİK FAKTÖRLER

Psikolojik faktörler, yeme bozukluklarının gelişiminde önemli bir rol oynar. Genel anlamda  yeme bozukluklarının temelinde düşük benlik saygısı, stres veya duygusal travmalar, aile ve yaşam öyküsündeki yetiştirilme tarzlarının psikolojik belirtilerin ortaya çıkmasında belirleyici olabildiğini bilmekteyiz.

Yeme bozukluğu olan kişiler genellikle beden algılarıyla ilgili sorunlar yaşarlar ve kendilerini sürekli olarak kilo vermeye veya kilo almaya odaklanırlar.

Ayrıca, bazı çalışmalara göre, yeme bozuklukları ile depresyon ve anksiyete gibi psikiyatrik hastalıklar arasında da güçlü bir ilişki bulunmaktadır.

Depresyon ve anksiyete belirtileri olan bireyler daha fazla risk altındadır ve bu durum yeme bozukluğunun ortaya çıkmasına katkıda bulunabilir. Psikolojik faktörlerin yanı sıra sosyal etkenler de yeme bozukluklarının gelişiminde etkili olabilir.

Medyanın idealize ettiği beden ölçüleri, sosyal normlar ve baskılar kişilerin yeme alışkanlıklarını etkileyebilir ve yeme bozukluklarına yol açabilir.

Genetik yatkınlık, serotonin düşüklüğü gibi hormonel faktörler, cinsiyet, travmatik yaşantılar, toplumsal kabul ve kültürel faktörler gibi pek çok nedeni bulunmaktadır.

Kadın olmak, genç yaş grubunda olmak, birinci derece akrabalarında anoreksiya nervoza bulunması, sosyo-kültürel normlar, cinsel travma gibi durumlar bunlara birkaç örnek olarak verilebilir.



TEDAVİ SÜREÇLERİ

Tedavi sürecinde, bireyin durumuna ve ihtiyaçlarına göre farklı yaklaşımlar kullanılmaktadır. Genellikle, bir terapist veya uzman tarafından yönlendirilen psikoterapi en yaygın tedavi seçeneği olarak kişinin yeme bozukluğunu tetikleyen düşünceleri ve duyguları keşfetmesi için rehberlik edilir.

Ayrıca, sağlıklı beslenme alışkanlıkları geliştirmek ve vücut imajını olumlu yönde değiştirmek gibi konular da ele alınır. Bilişsel davranışçı terapi yeme bozukluklarının tedavisinde iyi sonuçlar gösteren yöntemlerden biridir.

Terapi ile hastalara alternatif baş etme stratejilerini öğretmeyi amaçlar. Özellikle genç hastalarda aile yakınlarının terapiye dahil edilmesi önemlidir. Bazı vakalarda, yeme bozukluğuyla mücadele etmek için ilaç tedavisi de önerilebilir.

Antidepresanlar veya anksiyolitikler gibi ilaçlar, semptomların kontrol altına alınmasına yardımcı olabilir. Ancak, bu ilaçlar genellikle psikoterapiyle birlikte kullanılır ve sadece uzman tavsiyesiyle kullanılmalıdır. Tedavi sürecinde destek grupları da önemli bir rol oynayabilir.

Bu gruplar, benzer deneyimlere sahip insanların bir araya gelerek destek ve anlayış sağladığı bir ortamdır. Yeme bozukluğuyla mücadele eden bireylerin bu gruplara katılmaları, motivasyonlarını artırabilir ve iyileşme sürecine katkıda bulunabilir.

Tedavi yaklaşımında amaç yalnızca kilo alımını sağlamak değil, neden olabilecek psikolojik nedenleri irdelemek olmalıdır. Bu sebeple kişi çok yönlü değerlendirilmelidir. İlaç sağaltımın yanında, aile desteği, psikoterapi yöntemleri ile kişi özelinde tedavi planlanmalıdır.

Şiddetli kilo veren, hipotermi hipotansiyon elektrolit dengesizliği gibi tansiyon vücut ısısı ve biyokimyasal değişiklikleri olan hastaların yatırılarak tedavi görmesi gerekmektedir. Sonuç olarak, yeme bozuklukları ciddi bir sorun olmasına rağmen tedavi seçenekleri mevcuttur.

Uzmanlar, her bireyin ihtiyaçlarına uygun bir tedavi planı oluşturarak bu süreçte yardımcı olabilir. Yeme bozukluğu olan kişilerin profesyonel yardım almaktan çekinmemeleri ve tedavinin önemini kavramaları son derece önemlidir.