
Anemi Nedir?
Anemi (kansızlık), kandaki kırmızı kan hücre (alyuvar/eritrosit) sayısının veya içerisindeki hemoglobin miktarının yaş ve cinsiyete göre belirlenen normal değerin altında olduğu bir durumdur. Hemoglobin, alyuvarlarda bulunan ve vücuda oksijen taşınmasını sağlayan bir proteindir. Oksijen taşımak için hemoglobine ihtiyaç vardır ve çok az veya anormal kırmızı kan hücresi varsa ya da yeterli hemoglobin yoksa, kanın vücut dokularına oksijen taşıma kapasitesi azalır, bu da çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tanımına göre 100 mL kandaki hemoglobin (g/dL) seviyesinin erkeklerde 13.0 gram, kadınlarda 12.0 gram ve yeni doğanlarda 14.0 gramın altında olması anemi olarak değerlendirilir.
Anemi, özellikle okul öncesi küçük çocukları, adet gören ergen kızları ve kadınları, hamile ve doğum sonrası kadınları etkileyen ciddi bir küresel halk sağlığı sorunudur. DSÖ, dünya genelinde 6-59 aylık çocukların %40’ının, hamile kadınların %37’sinin ve 15-49 yaş arası kadınların %30’unun anemik olduğunu tahmin etmektedir.
Anemi Nedenleri
,Anemi, altta yatan bir hastalık sürecinin bir tezahürüdür ve kendi başına bir tanı değildir. Anemi nedenleri genellikle 3 ana gruba ayrılır.
- Kanama nedeni ile kırmızı kan hücrelerinin kaybı
- Kırmızı kan hücresi üretiminin çeşitli sebeplerden azalması
- Kırmızı kan hücrelerinin normalden daha kısa sürede yıkılması
Kan kaybı sonucu oluşan anemiler genellikle kronik (uzun süreli ve sinsi) veyaakut (ani ve yoğun) olabilir. Kan kaybı sonucu oluşan anemilerin en sık sebebi; kadınlarda adet kanamaları, gastrointestinal sistem (gastrit, ülser, polip, tümör, hemoroid (basur) gibi) kanamaları, kan pulcukları (trombositler) veya pıhtılaşma faktörlerinin azalması ve kan sulandırıcı (antikoagülan) ilaç kullanımına bağlıdır.
Kan üretiminin azalmasına bağlı anemiler, kemik iliğinin yeterli sayıda kırmızı kan hücresi (eritrosit) üretememesi sonucu gelişir. Kırmızı kan hücresi üretimi için vücudun demir gibi minerallere ve bazı vitaminlere (B12 vitamini, folik asit (B9)) ihtiyacı vardır. Üretim eksikliğine bağlı anemilerin en sık nedeni demir eksikiğine bağlı anemidir ve kadınlarda erkeklerden daha yaygındır. Diğer nedenler arasında kronik hastalıklara bağlı anemiler, kan yapımını uyaran hormon eksiliğine bağlı (Eritropoietin eksikliği) ve kemik iliği yetmezliğine bağlı (aplastik anemi, lösemiler, miyelodisplastik sendrom) anemiler gösterile bilir.
Kan yıkımına bağlı anemi (hemolitik anemi), kırmızı kan hücrelerinin (eritrositlerin) normal ömürlerinden önce yıkılması (hemoliz) sonucu gelişen bir anemi türüdür. Normalde eritrositlerin ömrü yaklaşık 120 gündür, ancak hemolitik anemide bu süre önemli ölçüde kısalmıştır. Sağlıklı kişilerde kemik iliği bu kaybı telafi etmeye çalışır; ancak yıkım üretimden fazla olursa anemi gelişir. Hemoliz, damar içinde (intravasküler) veya dalak gibi organlarda (ekstravasküler) gerçekleşebilir.
Anemi Türleri
400’de fazla anemi türü fardır. Her bir anemi türünün farklı nedenleri vardır. Anemi türlerine bağlı nedenlerden bazıları şunları içerir:
Demir eksikliği anemisi: En sık görülen anemi türüdür ve kadınlarda erkeklerden daha fazla görülür. Demir, dokulara oksijen taşıyan hemoglobinin temel yapı taşlarından biridir ve eksikliği durumunda hemoglobin üretimi azalır ve buna bağlı kırmızı kan hücresi üretimi de azalması üzerine anemi gelişir. Yetersiz demir alımı, demir emiliminin azalması (çölyak hastalığı), demir ihtiyacının artması (büyüme çağı, gebelik) veya demir kaybının artması (mide ülseri, adet kanaması) sonucu ortaya çıkabilir.
Vitamin eksikliğine bağlı anemiler: Kırmızı kan hücresi üretimi için vücudumuzun B12 vitamini ve folik asit (B9) vitaminlerine de ihtiyacı vardır, bu vitaminler DNA sentezi ve sinir sistemi sağlığı için önemlidir ve eksikliğinde megaloblastik (büyük ve olgunlaşmamış kırmızı kan hücreleri) anemi gelişir. Yetersiz B12 vitamini (Vegan beslenme, hayvansal gıdalarda bulunur) ve folik asit alımı DNA sentezini bozarak kırmızı kan hücresi üretiminin azalmasına neden olabilir. Ayrıca, yeterli miktarda B12 vitamini almasına rağmen bazı insanlarda vitaminin bağırsaklarda emilim kusuru vardır. Bu emilim bozukluğu, Pernisiyöz anemi (intrinsik faktör eksikliği) olarakta bilinen B12 vitamin eksikliğine bağlı anemiye yol açabilir.
Talasemi (akdeniz anemisi): Vücudun anormal bir hemoglobin formu üretmesiyle karakterize kalıtsal bir kan hastalığı grubudur. Hemoliz veya kırmızı kan hücrelerinin yıkımına neden olur. Akdeniz, Afrika ve Asya kökenli bireylerde daha sık görülür.
Kronik hastalık anemisi: Uzun süreli enfesiyonlar, inflamatuvar hastalıklar (romatoid artrit, lupus hastalığı, crohn hastalığı ve ülseratif kolit gibi), kronik böbrek hastalığı ve kanser hastalıklarında görülür. Bu gibi hastalıklarda vücudun yeteri kadar demir rezervi olmasına rağmen, itihap sürecinde artan bazı maddeler (hepsidin) demirin kullanılmasını engeller ve kemik iliğinde kırmızı kan hücresi yapımı baskılanır. Böbrek yetmezliği olan hastalarda eritropoietin isimli hormonun azalması da anemi nedenlerinden biridir. Genellikle hafif-orta düzeyde bir anemi mevcuttur ve asıl tedavi altta yatan hastalığının tedavisidir.
Aplastik anemi: Kemik iliği yetmezliği nedeniyle oluşan kandaki tüm hücrelerin (kırmızı kan hücreleri, beyaz kan hücreleri ve trombositler) eksikliğini ifade eder. Her yaşta ortaya çıkabilen ve ölümcül olabilen nadir ve ciddi bir hastalıktır. Bir kişinin kemik iliğinin radyasyon ve/veya kemoterapi tedavileri, toksik kimyasallara maruz kalma, bazı ilaçlar (antibiyotikler), otoimmün bozukluklar (lupus ve romatoid artrit) ve bazı viral enfeksiyonlar (hepatit, Epstein-Barr, sitomegalovirüs, parvovirüs B19 ve HIV) gibi nedenlerle hasar görmesi sonucu gelişir.
Hemolitik anemiler: Kırmızı kan hücrelerinin ömürleri dolmadan erken yıkılması (hemoliz) ve kan dolaşımından uzaklaştırılmasıyla olan bir anemi türüdür. Normalde bir eritrosit yaklaşık 120 gün yaşar; ancak hemolitik anemide bu süre önemli ölçüde kısalır. Hemolitik anemi kalıtsal veya sonradan edinilmiş olabilir.
Orak hücre anemisi: Anne ve babadan geçen kırmızı kan hücrelerinin kalıtsal bir bozukluğudur. Bu hastalıkta kırmızı kan hücreleri hilal veya orak şeklini alır. Normal şartlarda kırmızı kan hücreleri disk şeklindedir. Orak şeklindeki kırmızı kan hücreleri, vücut dokularına ve organlarına kan akışını yavaşlatabilir veya engelleyebilir ve bu da ani, şiddetli ağrı ataklarına (ağrı krizleri) yol açabilir.
Kemik iliği hastalığına bağlı anemiler: Kemik iliğinde kan hücrelerinin üretiminin bozulması sonucu ortaya çıkar. Bu tip anemilerde genellikle yalnızca kırmızı kan hücreleri değil, beyaz kan hücreleri ve trombositler de etkilenebilir (pansitopeni görülebilir). Lösemi, miyelofibroz ve miyelodisplatik sendrom gibi hastalıklar kemik iliğinde kemik iliğinde kan hücresi oluşumunu engelleyerek anemiye neden olabilir. Bu tip hastalıkların (kanser ve kanser benzeri bozukluklar) etkileri, hafif olabileceği gibi hayatı tehdit edici de olabilir.
Anemi Belirtileri
Anemiye bağlı semptomlar (belirtiler) aşağıdakilerdir
- Yorgunluk, halsizlik
- Sinirlilik ve agresiflik
- Çarpıntı
- Baş ağrısı
- Göğüs ağrısı
- Kulak çınlaması
- Baş dönmesi, bayılma hissi (senkop)
- Özellikle fiziksel aktiviteyle birlikte görülen nefes darlığı (dispne)
- El ve ayaklarda üşüme, karıncalanma
- Cilt renginde ve dudaklarda solgunlaşma
- Saç dökülmesi, tırnakların kırılganlaşması
- Uyku sorunları ve konsantre olma zorluğu
- Gıda dışı şeyleri yeme isteği (PİKA sendromu)
- Azalmış libido veya iktidarsızlık
Yorgunluk: Kansızlığın en yaygın belirtilerinden biridir. Kırmızı kan hücrelerinin miktarında azalma vücudun organlara yeterince oksijen taşıyamamasına sebep olur ve buna bağlı yorgunluk, halsizlik gelişir.
Sinirlilik: Kansızlık özellikle çocuklarda merkezi sinir sistemini etkileyerek davranışlarda agresif olmaya eğilim yaratabilir.
Baş ağrısı ve baş dönmesi: Beyin oksijen azlığına karşı hassastır, beyine yeteri kadar kan ve oksijen gitmediği durumlarda baş ağrısı ve baş dönmesine olabilir.
Çarpıntı (kalp atışının hızlanması): Kandaki oksijen seviyesi ve kan miktarı düşük olduğunda kalp bunu kompanse etmek için normalde daha fazla çalışması gerekir ve bu durum çarpıntıya neden olur. Aynı zamanda kalbin fazla çalışmasına bağlı göğüs ağrısı olabilir ve bu durum kalp hastaları için tehlikeli olabilir.
El ve ayaklarda üşüme: Kansızlıkta görülen el ve ayak üşümesinin temel nedeni, vücutta oksijen taşınmasının azalması ve kanın öncelikli olarak hayati organlara yönlendirilmesidir. Bu aynı zamanda cildimizin soluk görünümde olmasına sebep olur.
Tırnaklarda incelme ve kırılma: Özellikle demir eksiliği anemisinin bir belirtisidir, tırnak hücrelerine yeteri kadar oksijen gidememesi ve demir eksikliğinde keratin üretiminin azalmasına bağlı olarak gelişir. Benzer şekilde saç köklerine yeteri kadar oksijen ve besin gidememesi saçların incelmesi ve kırılgan olmasına sebebiyet verir.
Anemi Tedavisi
Anemi tedavisinde temel prensip nedenin belirlenmesidir. Aneminin birçok nedeni bulunur ve farklı anemi çeşitlerinde farklı tedavi seçenekleri mevcuttur.
Demir eksikliğinden kaynaklanan anemilerin tedavisinde demir takviyeleri verilir, hastalar demir açısından zengin besinler konusunda bilgilendirilmelidir. C vitamini, besinlerden alınan demirin emilimini artırmaya yardımcı olur, aksine aşırı çay ve kahve tüketimi demir emilimini azaltabileceğinden kaçınmaları tavsiye edilmelidir. Demir eksikliği kan kaybına bağlı ise kanama yeri, sebebi belirlenmeli ve tedavi edilmelidir.
B12 vitamini ve folik asit gibi vitamin eksikliğine bağlı anemilerde vitamin takviyeleri ve diyet değişikliği önerilerinde bulunulmalıdır. Vegan ve vejeteryan hastalarda B12 eksikliği olabileceğinden, soya ürünleri gibi bazı bitkisel ürünleri ve B12 vitamini ile zenginleştirilmiş gıdaları tüketmeleri önerilmelidir. Tüp mide ameliyatı geçiren hastalarda, terminal ileumdaki emilim yüzeyinin kaybı nedeniyle B12 vitamini ve folat eksikliği riski artmaktadır.
Kronik hastalıklar sonucu oluşan anemilerde altta yatan hastalık tedavi edilmelidir.
Derin anemi, hayatı tehdit edebilecek kadar ciddi durumlarda kişinin hastaneye yatması ve kan transfüzyonu (nakli) gerekebilir. Bunun kararı ise aneminin derinliği ve süresi, hastanın yaşı ve önceki hastalıklarına (şeker hastalığı, kalp damar hastalığı, beyin damar hastalığı gibi) göre verilir.
İç Hastalıkları (Dahiliye)