İÇİNDEKİLER
MEME KANSERİ NEDİR?
Meme kanseri, kadınlarda en sık görülen kanser tipi olup kadın kanserlerinin yaklaşık 1/3’ünü oluşturur. Meme kanseri görülme sıklığı son yıllarda hızlı bir şekilde artış göstermiş olsa da, teşhis ve tedavi alanında gösterilen ilerlemeler sayesin de erken tanı konularak tamamen tedavi edilebilir bir kanser türü haline gelmiştir. Bu nedenle meme kanserinde tedavide en önemli etken erken tanıdır diyebiliriz.
MEME KANSERİ KİMLERDE DAHA SIK GÖRÜLMEKTEDİR?
Meme kanseri kadınlarda ki kadar çok olmasa da erkeklerde de görülebilen bir kanser türüdür. Erkeklerde görülen meme kanseri kadınlara göre çok daha hızlı ilerleyen ve kötü seyirlidir.
Meme kanserinin görülme sıklığı yaşla beraber artar. En çok 50-70 yaş aralığında görülse de günümüzde 20 li yaşlarda bile meme kanseri tanısı konulmaktadır.
Meme kanseri genetik geçişi olan bir kanserdir ve anne yada kardeşte meme kanseri varlığı kanser riskini 3 kat artırmaktadır. Ayrıca ikinci derece akrabalarda görülen meme kanseri de meme kanseri riskini artırır. Yine ailede ne kadar çok kişide meme kanseri görülmüşse ve ne kadar erken yaşta görülmüşse risk o kadar fazladır.
MEME KANSERİNE YAKALANMA İHTİMALİ NEDİR?
BRCA1 ve BRCA2 genlerinde mutasyon var olan kişilerin hem meme hem de yumurtalık kanserine yakalanma ihtimali riski çok yüksektir.
Menopoz sonrasında 5 yıldan fazla hormon ilacı kullanmanın da meme kanseri riskini artırdığı düşünülmektedir.
Lenfoma gibi başka kanser tedavileri sırasında göğüs duvarına uygulanan ratyoterapi (ışın) meme kanseri riskini artırdığı bilinmektedir.
Meme kanserinde adet görülen süre de önemli bir risk faktörüdür. Erken adet görenler (özellikle 11 yaşından önce) ve geç menapoza girenler meme kanseri açısından daha riskli kişilerdir.
Meme kanserine karşı emzirmenin koruyuculuğu bilindiğinden emzirmeyenler ve ilk hamileliğini 30 yaşından sonra yaşayanlarda da artmış risk bulunmaktadır.
Alkol kullanımı, aşırı kilolu olmak ve hiç spor yapmamış olmak da meme kanseri açısından risk içermektedir.
Meme kanseri riskini bilmek ona göre tedbir almak, kontrollerini aksatmamak açısından meme kanseri risk faktörlerine kısaca bakacak olursak;
MEME KANSERİ RİSK FAKTÖRLERİ
- Kadın cinsiyeti (erkeklere oranla kadınlarda 10 kat fazladı)
- Ailede meme kanseri varlığı
- Yaş (yaş ilerledikçe meme kanseri görülme riski artar.)
- Beyaz Ten (esmerlerde beyaz tenlilere göre daha az görülür)
- BRCA1 ve BRCA2 genlerinde genetik mutasyondur. BRCA mutasyonuna sahip aile üyeleri için risk, %80 oranındadır.
- Başka kanser nedeni ile radyoterapi görmüş olmak
- İlk adet yaşının erken olması ve menapoza geç girmek
- Sigara ve Alkol tüketimi
- Şişmanlık, Fiziksel aktivite ve düzenli spordan uzak, hareketsiz bir yaşam
- Hiç emzirmemiş olmak ve/veya 30 yaş sonrası ilk gebelik
Yazımızın başında da belirttiğim gibi meme kanserinde en önemli iyileşme kriteri erken tanı olduğundan, meme kanseri risk faktörleri kadar meme kanseri belirtilerini bilmekte çok önemlidir
Meme kanseri belirtileri arasında en önemlisi ve en sık görüleni memede ele gelen kitledir. Ele gelen kitle memede yada meme dışında koltuk altında olabilir. Eğer kitle büyümüş ise meme başının içeri doğru çekilmesine yol açabilir ve bu da bir meme kanseri belirtisidir. Çok nadir görülse de meme ucundan kanlı ya da kansız akıntı da meme kanserini işaret edebilir. Yine memede olan kitle çok büyümüş ve meme derisini tutmuşsa meme derisinde ödem ve şişme görülebilir.
Meme kanseri belirtilerini bilmek, bu belirtilerle karşılaşıldığında derhal hekime başvurmak açısından meme kanseri belirtilerine kısaca bakacak olursak;
MEME KANSERİ BELİRTİLERİ
- Meme de daha önce olmadığını düşündüğünüz, genelde ağrısız, sert kitle
- Meme boyutunda veya şeklinde değişiklik.
- Meme cildinde kızarıklık, morluk, yara, damar genişlemesi, çöküntü veya portakal kabuğu görüntüsü
- Meme başı ve çevresinde çöküntü veya ekzama şeklinde döküntü oluşması
- Meme akıntı (özellikle tek memeden ve tek bir noktadan olan akıntı)
- Koltuk altında ele gelen şişlikler
Burada özellikle belirtmek istediğim konu, yukarıda saydığım meme kanseri belirtilerinden bir yada birkaçının olması kesin olarak meme kanseri olduğu anlamına gelmemektedir, Bu belirtileri veren ama kanser olmayan iyi huylu kitleler de bulunmaktadır. Fibroadenom ve fibrokist adını verdiğimiz memede en sık görülen iyi huylu kitleler de bu belirtileri verebilmektedir.
Memede görülen her on kitlenin sekizi iyi huylu kitlelerdir. Yine de meme de yukarıda saydığımız belirtileri oluşturan bir durum olduğunda, mutlaka doktora başvurulmalı ve bunun sebep olan şeyin ne olduğu aydınlatılmalıdır.
Meme kanserinden korunmak ve erken evrede meme kanserini yakalamak için meme muayenesi çok önemlidir. Meme kanseri, memede sınırlı iken erken evrede tespit edilip müdahale edildiğinde başarı ile tedavi edilebildiğinden, hiçbir şikayeti olmayan hastaların bile belli bir yaştan sonra kanser taraması amaçlı tetkik yaptırmaları önerilmektedir.
Meme kanserine erken tanı koymak amaçlı yapılması gerekenleri kısaca sıralamak gerekirse;
- Rutin el ile kendi kendine muayene
- Yıllık doktor muayenesi
- Yıllık Mamografi
- Belirti varlığında Meme USG ve ileri tetkikler
MEME KANSERİ TEDAVİSİ
Meme kanseri tanısı konulan bir hasta için en önemli şey, zaman kaybetmeden tedavinin başlanması ve sağlıklı bir şekilde gündelik hayata dönmektir. Bundan do-layı günümüzde meme kanseri tedavisinde öncelik memenin korunmasına yönelik tedavi yöntemleridir. Erken evrede yakalanan meme kanserlerinde meme cerrahi olarak alınmadan ve şekli korunarak direkt kansere müdahale edilerek tedavi edilebilirken ileri evre meme kanserlerinde meme cerrahi olarak alınmak zorunda kalınabilir. Günümüzde memenin cerrahi olarak alınması gereken hastalarda bile istenildiği takdirde plastik cerrahi ile beraber yeni bir meme (rekonstrüksiyon) yapılabilmek-tedir.
Meme kanserinde cerrahi sonrası Radyoterapi (RT) , Kemoterapi (KT), Hormonote-rapi(HT) gibi ilaç tedavileri gerekebilmektedir. Çok erken yakalanan meme kanserle-rinde cerrahi sonrası sadece RT yeterli olurken daha geç yakalanan hastalarda tüm bu ilaçların kombinasyonu da gerebilmektedir