Polikistik Over Sendromu (PCOS) nedir?

Polikistik Over Sendromu

Polikistik Over Sendromu (PCOS), üreme çağındaki kadınların yaklaşık %10’unda görülen ve sistemik etkileri olan karmaşık bir endokrinopatidir. PCOS, yumurtalıklarda boyutu 2- 5 mm’ye kadar olan aşırı sayıda foliküller ile karakterizedir. Oligo-anovülasyon, hiperandrojenizmin klinik bulguları, ultrasonografik olarak over morfolojisinde polikistik görünüm izlenen bir sendromdur.

PCOS’ta tanımlanan dört farklı fenotip mevcuttur. A fenotipinde hiperandrojenizm, anovulasyon ve polikistik over görünümünün hepsi, B fenotipinde hiperandrojenizm ve anovülasyon, C fenotipinde hiperandrojenizm ve polikistik over görünümü, D fenotipinde anovülasyon ve polikistik over görünümü bir arada görülmektedir.

PCOS’ta obezite, hiperinsülinemi ve tip 2 diabetes mellitus gibi ek metabolik sorunların görülme oranları da artmıştır. Yine PCOS infertilite(kısırlık) gelişme sıklığında, endometrium kanseri riskinde ve kardiyovasküler hastalık riskinde artış ile ilişkilidir. PCOS’ta anovulasyona bağlı karşılanmamış östrojen endometrial proliferasyona ve hiperplaziye neden olurken, yine PCOS’lu hastalarda yaygın görülen insülin direnci, Tip2 DM ve obezite de endometrial kanser riskini yaklaşık 2-3 kat artırmaktadır.

PCOS patofizyolojisi tam olarak aydınlatılamamış olsa da bazı yayınlarda genetik yatkınlığın önemli rolü olduğu gösterilmiştir. Ayrıca çevresel faktörlerden de düşük sosyo-ekonomik durum, sigara kullanımı, obezite gibi faktörlerin de PCOS patofizyolojisinde rolü olduğu düşünülmektedir.

Polikistik Over Sendromu’nda Tanı Nasıl Koyulur?

PCOS’ta Rotterdam kriterlerinde belirlenmiş 3 temel tanı kriteri tanımlanmıştır.

Rotterdam Tanı Kriterleri :

–            Klinik ya da biyokimyasal hiperandrojenizm bulguları (hormon tetkiklerinde bozukluklar ya da kıllanma artışı – akne – saç dökülmesi gibi bulgular)

–            Oligo-Anovulasyon (Adet döngülerinin düzensizliği)

–            Ultrasonografide polikistik over görünümü (ultrasonografik muayenede fazla sayıda foliküller izlenmesi)

Hastalara tanı konulabilmesi için bu kriterlerinden en az ikisinin bir arada görülmesi gerekmektedir.

Hiperandrojenizm bulguları (kıllanma artışı, akne, saç dökülmesi) PCOS’lu hastaların yaklaşık % 60’ında görülmektedir. Hirşutizm (kıllanma artışı) prevalansı genel popülasyonda % 5-10 iken PCOS hirşutizmin en sık nedeni (% 60-80) olarak bilinmektedir.

Ultrasonografi ile belirlenebilen over morfolojisi kriterleri, her overde 2-9 mm çapında 12 veya daha fazla folikülün varlığı ve/veya over hacminin 10 ml’den fazla olması şeklinde belirtilmiştir.

PCOS’ lu hastalarda ayırıcı tanıda dikkat edilmesi gereken başlıca klinik durumlar anovulasyon ile giden hiperprolaktinemi, non-klasik konjenital adrenal hiperplazi, insülin direnci, ve üç Rotterdam kriterini de aynı anda gösteren Cushing sendromudur.

 Polikistik Over Sendromu’nda Tedavi Nasıl Olmalı?

PCOS’ un kesin bir tedavisi olmamakla birlikte, özellikle bozuk olan adet düzeninin normale döndürülmesi ve diğer PCOS semptomlarının giderilmesinde, kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarının önerebileceği doğum kontrol haplarından faydalanılabilmektedir.

Sağlıklı beslenme, egzersiz ve kilo kontrolüne yönelik diyetler – tedaviler – yaşam tarzı değişiklikleri ile de semptomların giderilmesi mümkün olabilmektedir.

Tanı ve tedavi için mutlaka bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanı tarafından gerekli tetkiklerin ve muayenenin yapılması gerekmektedir.

PCOS ile İlişkili Psiko-Sosyal Sorunlar

PCOS, yalnızca fiziksel sağlık sorunları ile sınırlı kalmayıp, aynı zamanda psikolojik ve sosyal sorunlara da yol açabilir. Özellikle kısırlık ve hormon dengesizlikleri nedeniyle yaşanan bedensel değişimler, kadınların öz güvenini etkileyebilir. Yapılan araştırmalar, PCOS’lu kadınların anksiyete, depresyon ve beden imajı bozuklukları gibi psikolojik sorunlarla daha sık karşılaştığını göstermektedir. Bu nedenle, PCOS tanısı konan hastaların, fiziksel belirtilerinin yanı sıra psikolojik destek de alması önemlidir.

Yaşam Tarzı Değişiklikleri ve Destek Grupları

PCOS yönetiminde yaşam tarzı değişiklikleri büyük önem taşır. Düzenli fiziksel aktivite, sağlıklı beslenme alışkanlıkları ve kilo kontrolü, bu sendromun etkilerini azaltmada kritik bir rol oynar. Ayrıca, PCOS’lu kadınlar için oluşturulan destek grupları, deneyimlerini paylaşmak ve psikolojik dayanışma sağlamak açısından faydalı olabilir. Bu tür gruplar, bireylerin yalnız olmadıklarını hissetmelerine yardımcı olurken, karşılıklı deneyimlerin paylaşıldığı bir ortam sunar.

PCOS ve Gebelik

PCOS, gebelik şansını etkileyebilen bir durumdur; ancak uygun tedavi ve takip ile çoğu kadın sağlıklı bir gebelik yaşayabilir. PCOS’lu kadınların gebelik sürecinde daha dikkatli olmaları ve doktorlarıyla düzenli iletişimde kalmaları gerekmektedir. Gebelik süresince, insülin direnci ve diğer metabolik sorunların izlenmesi önemlidir.

Özetle

Polikistik Over Sendromu, yaşam kalitesini etkileyebilen karmaşık bir sağlık sorunudur. Ancak, erken tanı ve tedavi ile belirtilerin yönetilmesi, bireylerin yaşam kalitesini artırabilir. Sağlıklı yaşam tarzı benimsemek, düzenli doktor kontrollerine gitmek ve gerekirse psikolojik destek almak, PCOS yönetiminde başarılı olmanın anahtarlarıdır. Kadınların bu sendromla ilgili bilgi sahibi olmaları, daha bilinçli ve sağlıklı bir yaşam sürmelerine katkıda bulunacaktır. Unutulmamalıdır ki, her birey farklıdır ve tedavi planları kişiselleştirilmelidir. Bu nedenle, her kadın kendi durumuna en uygun tedavi yöntemlerini ve yaşam tarzı değişikliklerini doktoruyla birlikte belirlemelidir.

İÇİNDEKİLER

Önemli Yazılar