
KALP PİLİ TARİHÇESİ
İlk elektrokardiyografiyi (ekg) kaydı, Willem Einthoven (1860-1927) tarafından 1895 yılında bulunmuş ve bilime kattığı değerden ötürü 1924 yılında Nobel ödülü almaya hak kazanmıştır.
Ekg kayıtları ile insanlardan ilk kalp ritim dalgaları elde edildikten sonra; detaylı çalışmalar yapılmış, tanımlar genişlemiş ve çalışmalarda “Ölümcül ve Ölümcül Olmayan Ritim Bozuklukları “konusu gündeme gelmiştir.
Kalp ritim bozukluğunu tanımının öncüsü olan John Alexander MacWilliam (1857-1937) tarafından, 1889 yılında ölümcül ritim bozukluğu tanımını ortaya atmış ve elektriksel aktivite ile dışarıdan müdahale ile kalbin eski aktivitesine tekrar döndürülebileceğini raporlamıştır.
Mark Cowley Lidwill (1878-1969), 1926 yılında ölü doğan bir bebeğe dışarıdan elektriksel uyarı vererek kalbin çalıştığını saptamış ve 1932 yılında Albert Salisbury Hyman (1893 – 1972) tarafından günümüzde de kullandığımız “Yapay Kalp Pili” tanımını yapmıştır.
1958 yılında ise, İsveç’te bulunan Karolinska Enstitüsünde Mucit Rune Elmqvist ve cerrah şke Senning ilk kalp pilini açık cerrahi yöntem ile kalp içine kabloları yerleştirip çalıştırmayı başarmıştır. Böylece yapay kalp pili, kalp içine takılarak insanlık hayatı için çok büyük bir buluş gerçekleşmiştir.
Zamanla, dışarıdan takılabilir ilk kalp pili neredeyse; bilgisayar kasası büyüklüğünde gibiyken, teknolojinin gelişmesi ile birlikte, yapay takılabilir kalp pili büyük bir çağ atlamış ve günümüzde avuç içine sığar bir niteliğe bürünmüştür.
KALP PİLİ KİMLERE TAKILIR? NE ZAMAN TAKILIR?
Covid -19 pandemisi ve kötü huylu kanserlere rağmen, dünyada hala ölümlerin en sık sebebi kalp hastalıklarından kaynaklanmaktır.
Kontrolsüz tansiyon yüksekliği
Kontrolsüz şeker hastalığı
Sigara içiciliği
Yoğun alkol tüketimi
Sağlıksız beslenme ve sporsuz yaşam kalp damar tıkanıklığına; bu tıkanıklık ise ölümcül ritim bozuklukları sebep olabilmektedir.
İşte, bu durumda kalp pillerinin takılması gündeme gelebilir ve en kısa sürede, hastalarımızın durumuna bakılarak hayati önem arz ettiği zamanlarda, yatışı sırasında dahi takılabilir.
KALP PİLİ ÇALIŞMA MEKANİZMASI
Kalp pili, evde kullandığımız pillerin yapay zeka yüklenmiş hali gibi düşünebiliriz. Basitçe; uyarıcı ve/veya şoklayıcı cihazlar olarak ikiye ayrılır.
Kalp atımlarını, kalp içine yerleştirilen özellikli kablolar vasıtasıyla anlık olarak algılar ve uygun şekilde müdahale etmeye programlanmış üst düzey teknolojik aletlerdir.
Uyarıcı Cihazlar; sadece kalp atımları yavaş hastalarda kalp hızını arttırmak üzerine dizayn edilmişken; kalp yetmezliği, kalp damar tıkanıklığı olan hastalarda şoklayıcı cihazlar hem ölümcül kalp hızı artışlarında kalbe yüksek enerji ile şok vererek kalbin normal ritme dönmesini sağlar hem de uyarıcı cihazlar gibi kalp yavaşladığı sırada devreye girerek kalp hızının kontrol altına alınmasına olanak tanır.
Böylece, ölümcül ritim bozuklarında gerekli uyarıyı veya şoklamayı sağlayarak hastaların anlık ölümcül durumunun gelişmesine imkan vermeden hastaneye yetişmesine olanak tanır.
Yakın geçmişte; kablosuz, kalıcı, takılabilir, hap büyüklüğünde piller de yeni icat edilmiş olup henüz bilimsel çalışma ve deneme aşamasındadır. Önümüzdeki yıllarda, kablosuz pillerin hayatımıza girmesi teknolojinin gelişmesiyle kaçınılmaz ve sevindirici olacaktır.
KALP PİLİ NASIL TAKILIR?
Kardiyoloji uzmanları tarafından; eğitimli bir ekiple birlikte, anjiyografi eşliğinde ameliyathane binasında temiz (steril) ortamda takılmaktadır. Hastalarımızın öncesinden hazırlığı yapılır, gerekli ekipman sağlandıktan sonra işleme başlanır.
Hastalarımızın sağlık durumuna bakılarak sol ya da sağ omuz alt bölgesine göğüs kası içine pilin batarya dediğimiz kısmı yerleştirilir.
Batarya kısmından çıkan kablolar, hastalarımızın hastalık durumuna bağlı kalbin çeşitli bölgesine takılabilir ve birden fazla kablo ile işlem yapılabilir.
Uzaktan kontrollü bilgisayar ile gerekli ayarlar yapılır. Estetik dikiş ile işlem bitirildikten sonra hastalarımız güvenli bir şekilde 1 (bir) gün sonra evlerine, gerekli tedavi kardiyoloji uzmanları tarafından düzenlenerek taburcu edilir.
KALP PİLİ TAKILDIKTAN SONRA HAYATIMIZ NASIL DEĞİŞİR?
İşte; asıl mesele bu konuda başlamaktadır. Her ne kadar, kalp pilleri hayatımızın en ölümcül anlarında hayat kurtarsa da iyi bir bakım, düzenli kontrol ve doktor önerilerine uyulması gerekmektedir.
Özellikle, biz Kardiyoloji uzmanlarının korkusu nadir de olsa pil ve kablonun yerinden çıkması ve/veya enfeksiyon durumu oluşturmasıdır.
Bu yüzden taburcu olunurken; hekiminizi iyi dinlemeniz; pil yeri, batarya ve kabloların takiplerini düzenli kontrollere gelerek yaptırmanız ve ilaçlarınızı kesinlikle ihmal etmemeniz gerekmektedir.
Göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı sonrası hayatı tehtit eden pil şoklaması; pil takılan yerde akıntı, bataryanın yer değiştirmesi veya dikiş yerinden çıkması; bölgesel yoğun ağrı ve pil uyarısı olmamasına bağlı gelişen bayılma, bayılma gibi durumunda, kendi hekiminize ve/veya en yakın sağlık kuruluşuna başvurmanız gerektiğini unutmamalısınız.
Uzm. Dr. Doğaç Çağlar Gürbüz
Kardiyoloji