Çocuklarda metabolik hastalıkların birçok farklı nedeni ve risk faktörü vardır. Genetik mutasyonlar, yaygın nedenler arasında yer alır. Vücudun normal metabolik süreçlerini etkileyen enzimlerin veya diğer proteinlerin eksik veya düzensiz çalışmasına neden olabilir. Bazı metabolik hastalıklar ise kalıtsal olabilir ve ailede daha önce benzer bir durum yaşanmışsa risk artar.
BLW yöntemi, bebeklerin yiyecekleri keşfetmelerine ve istedikleri gibi yemelerine izin veren bir besleme yaklaşımıdır. Klasik bebek besleme yöntemlerinden farklı olarak, bebeklere önceden püre haline getirilmiş veya ezilmiş yiyecekler sunmak yerine, doğal ve bütün yiyecekler sunulur ve bebeklerin kendi kendilerine yemelerine izin verilir.
Borderline Kişilik Bozukluğu, duygusal dengesizlikler, ani öfke patlamaları, kimlik krizleri ve kendine zarar verme gibi davranışlarla karakterizedir. Bu bozukluğa sahip olan bireyler, kendi benlik algılarında sürekli değişimler yaşarlar ve ilişkilerinde kararsızlık gösterirler.
Anjiyoplasti sonrasında, vücudunuzun iyileşme sürecine ihtiyacı vardır ve doğru beslenme bu sürece katkıda bulunur. İyileşme sürecinde, vücudunuzun ihtiyaç duyduğu enerji ve besinleri almaya devam etmek önemlidir. Ayrıca, kalp sağlığını iyileştiren ve damarları koruyan besinleri tüketmelisiniz.
Kemoterapi sonrası beslenmenin temel hedefi, vücudun kaybettiği besinleri geri kazanmasıdır. Yeterli protein, vitamin ve mineral alımı önemlidir. Protein, dokuların onarılmasına yardımcı olurken, vitamin ve mineraller vücudun fonksiyonlarının düzgün bir şekilde çalışmasına katkıda bulunur.
Tüp bebek başarısını desteklemek için beslenme, çiftlerin sağlıklı bir vücut kitle indeksine sahip olmalarını sağlamak ile başlar. Gebeliği destekleyen temel besin öğeleri ve antioksidanlar bakımından zengin bir diyet benimsemek önemlidir. İyi bir beslenme rejimi, sperm ve yumurta sağlığını artırabilir, hormon dengesini iyileştirebilir ve embriyonun implantasyon sürecini kolaylaştırabilir.
Detoksifikasyon, vücuttaki zararlı maddelerin atılması sürecidir. Bağımlılık, alkol, uyuşturucu veya diğer zararlı maddelere sürekli maruz kalma sonucunda vücutta biriken toksinlerin varlığıyla ilişkilidir. Detoksifikasyon, bu toksinleri vücuttan atarak bağımlılıktan kurtulmayı amaçlar.
Bazal metabolizma, insan vücudunun dinlenme durumunda harcadığı enerji miktarını ifade eder. Bu enerji, vücudun temel işlevlerinin devamı için gereklidir, örneğin kalp atışları, solunum, sindirim ve hücre yenilenmesi gibi süreçlerde kullanılır. Bazal metabolizma hızı, her birey için farklılık gösterir ve yaş, cinsiyet, kilo, boy gibi faktörlere bağlı olarak değişebilir.
Spor öncesi protein alımı, kaslarınızı destekleyerek antrenman performansınızı artırır. Odaklanmanız gereken protein kaynakları arasında tavuk, balık, yumurta ve süt ürünleri bulunmaktadır.
Bebeklerde göz enfeksiyonu belirtileri gözlerde kızarıklık, sulanma, ışığa duyarlılık, kaşıntı ve çapaklanma gibi belirtilerle kendini gösterir. Bebeklerde gözlerden sürekli olarak akıntı gelmesi de bir göz enfeksiyonu belirtisi olabilir. Eğer bebeğinizde bu belirtilerden bir veya birkaçı fark ediliyorsa, mutlaka doktora danışılmalıdır.
Detoksifikasyon, vücudun toksinlerden arınması sürecidir. İnsan vücudu, günlük yaşamda çevresel faktörlerden, kötü beslenme alışkanlıklarından ve stres gibi etkenlerden dolayı birçok toksine maruz kalır. Detoksifikasyon süreci, bu birikmiş toksinleri vücuttan atmayı hedefler. Bu süreç, karaciğer, böbrekler, cilt ve bağırsaklar gibi organları içerir.
Hipnofobi, uyku korkusu olarak da bilinen bir tür özgül fobidir. Kişi, uyumak veya uyku haliyle ilgili düşüncelerden veya durumlardan aşırı derecede korkar. Korku ruh hali, gece uykuya dalma, kabuslar veya uyandıktan sonra tekrar uyumaktan kaçınma gibi şekillerde ortaya çıkabilir.
Sağlıklı bir sporcu beslenmesi, düşük yağ içeriği, yüksek lifli gıdalar ve iyi yağları içermelidir. Kolesterol seviyelerini azaltmak için trans yağlar ve doymuş yağlar gibi zararlı yağlardan uzak durulmalıdır. Kalp dostu olan ve omega-3 yağ asitleri içeren gıdalar tercih edilmelidir.
Gebelik döneminde karşılaşılan yaygın kalp hastalıkları arasında kalp kapak hastalıkları, doğuştan gelen kalp hastalıkları ve kalp kası hastalıkları bulunur. Kalp kapak hastalıkları, kalbin normal kan akışını engelleyen veya bozan kapaklarda meydana gelen problemlerdir. Gebelikte kapak hastalıkları, kalbin artan iş yüküne karşı dayanıklılığını azaltabilir ve semptomlara neden olabilir.
Yenidoğan bebeklerde hıçkırık genellikle sindirim sistemiyle ilgilidir. Bebeklerin sindirim sistemi tam olarak gelişmediği için, hıçkırık meydana gelebilir. Yenidoğan bebeklerin solunum sistemi de hala olgunlaşmamış olduğundan, hava yolu tahrişine bağlı olarak hıçkırık meydana gelebilir.
Alerjik konjonktivit, alerjik pembe göz, gözlerin konjonktiva adı verilen zarının iltihaplanmasıyla karakterize bir durumdur. İltihaplanma, vücudun bağışıklık sisteminin alerjenlere karşı aşırı tepki göstermesinin bir sonucudur. Alerjik konjonktivitin yaygın belirtileri arasında kaşıntı, kızarıklık, sulanma ve şişlik bulunur.
Gastrointestinal rahatsızlıklar, sindirim sistemindeki organların normal işleyişini etkileyen çeşitli durumları içerir. Bu rahatsızlıkların yönetiminde beslenme seçimleri önemli bir faktördür. İrritabl bağırsak sendromu gibi durumlarda, bazı yiyecekler semptomları artırabilirken, bazıları semptomları hafifletebilir.
Hamileliğin ilk üç aylık dönemi, birçok kadın için mide bulantısı ve kusma gibi sorunlara neden olan sabah bulantıları ile karakterizedir. Bu nedenle, anne adayının bazı gıdalardan uzak durması gerekebilir. Ancak, yeterli besin alımını sağlamak için düzenli ve dengeli bir yemek planı oluşturmak önemlidir.
Dengeli bir beslenme düzeni, mide küçültme ameliyatı sonrası iyileşmeyi destekler. Protein, lif, vitamin ve mineral açısından zengin bir beslenme düzeni, vücuttaki iyileşme sürecini hızlandırır. Protein, doku onarımı için önemlidir, lif bağırsak sağlığını destekler ve vitaminler ile mineraller vücut fonksiyonlarının düzgün çalışmasını sağlar.
Göz alerjisi, gözlerin çevresindeki hassas dokuların çeşitli alerjenlere tepki vermesi sonucu ortaya çıkar. Alerjenler arasında çiçeklerin polenleri, ev tozu akarı, hayvan tüyleri ve mantar sporları bulunabilir. Göz alerjisi, bağışıklık sisteminin bu alerjenlere aşırı tepki vermesiyle oluşur.